Adından da anlaşılacağı üzere kitap veganizm,hayvan hak ve özgürlükleri üzerine yazılmış bir kitap.Uzun zamandır veganizm okumaları yapmayı düşünüyordum,takip ettiğim bir youtube kanalında adı geçmişti ve hemen bu kitabı edindim.PDF olarak özellikle okumak istemedim çünkü kesinlikle kütüphanemde olması gereken bir kitap diye düşündüm.Bu kitabı yazarak, yazar neyi hedefliyor ondan bahsedelim.Zülal Kalkandelen Türkiye’de veganizm deyince ilk akla gelen insanlardan,çok önemli bir aktivist.Hayvan hakları ve özgürlükleri adına bir çok çalışmaları,araştırmaları ve söyleşileri var.Bu konuda uluslarası bağlantıları,dünya çapında diğer aktivistlerle etkileşimleri var.Kitap veganizm üzerine yapılan tanımlardan,söyleşilerden,aktivistlerin ve bu konuya kafa yoran insanların yaşadıkları zorluklardan,her insanın neden vegan olması gerektiğinden bahsediyor.Bunu yaparken kapitalizmin,sermaye sahiplerinin,bazı politikacıların da gerçek yüzlerini eğip bükmeden ortaya koyuyor.Veganların ve veganizmin insanlardan beklentisi hayvan haklarını,özgürlüklerini savunmamız,duyguları,acı konusunda bilinci olan her canlının yaşama hakkını temel hak olarak kabul etmemiz,hayvanları tahakküm altına almamamız,veganlığı basit bir diyete indirgemememiz,kendi dışımızda olan türlerin de yaşama hakkı olduğunu bilmemiz ve hayvanlara şiddet göstermememiz.Bunun için veganizmin sadece bitkisel beslenme olmadığını,bu kavramın etik bir yönü olduğunu,bununla ilgili ciddi bir politika geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorlar.Peki ne yapmamız lazım?Bu kitabı okurken kesinlikle her insanın vegan olması gerektiğini ancak insanın bazı yeme alışkanlıklarından vazgeçmesinin çok zor olduğunu düşünmüştüm.Tam bunları düşünürken öyle bir cümle okudum ki şaşırmamak elde değil:”İnsanlar vegan olmaya çalışırken en büyük zorluğun yeme alışkanlığını değiştirmek olduğunu sanıyor,oysa ki esas zor olan bunca çabayı görenlerin hayvanlar konusundaki duyarsız tavırlarına katlanmak.”Bu kitabı okuduktan sonra şimdi paylaşacağım bir kaç kavramı tekrar gözünüzün önüne getirip bunun üzerine düşünmenizi istiyorum.Hayvanları kafeslere tıkıp satılmasını bekleyen,satın alanların da evlerindeki kafeslere yerleştirdikleri petşoplar,türlü türlü işkencelerle sırf çocuklarımızın yüzü gülsün,eğlensinler diye var olan sirkler,doğal yaşamlarından alınarak kafeslere tıkılan hayvanların olduğu hayvanat bahçeleri,dev akvaryumlar,AVM’lerde,eğlence merkezlerinde kurulan küçük hayvanat bahçeleri,deney yapılması için hayvanların kullanıldığı laboratuvarlar,erkek civcivlerin yumurta üretemediği için canlı canlı rendelendiği yumurta fabrikaları, atların zalimce kullanıldığı faytonlar ve faytonculuk.at yarışları,horoz ve köpekdövüşleri,deve güreşleri,hayvan çiftlikleri ve çok vahşetin döndüğü mezbahalar.Bir kaç saniyeliğine hayvanlarla rolleri değiştirdiğimizi düşünsenize hangisine ne kadar katlanabilirdik?Vegan olmayan birinin hayvansever olamayacağını da bu kitapla beraber anladım.Çünkü bizler kediyi köpeği koruyup,severken bazılarını da yiyoruz.O zaman olsa olsa bizden “hayvansever” değil “hayvanseçer” olur.Düşünsenize bir canlıyı hunharca,vahşice kesip uzuvlarını yiyoruz.Gerçekten bu çok ürkütücü.Ve bence artık şu “dünya ve tüm canlılar bize hizmet için var” argümanından uzaklaşalım.Dünya da hayvanlar da bize hizmet için var değil.Bu yüzden doğayı ve canlıları korumamız hepimizin görevi.Şimdi takkeyi tam ortaya koyup tekrar düşünme zamanı.Bazı pencereleri açıp o pencerelerden daha objektif bakabilmek için mutlaka mutlaka okuyun,şiddetsiz tavsiye ediyorum.Silkinmeli okumalar diliyorum.

Vegan Devrimi ve Hayvan ÖzgürlüğüZülal Kalkandelen · Yeni İnsan Yayınevi · 202152 okunma

·

204 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Handan