Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hayat mutlu sonlar için mi var ? Yoksa sonlar hiçbir zaman mutluluk getirmez mi? İnsanların mutlu sonlu filmler izlemesi sonların mutluluğa ulaştırmayacağını bilmesindendir. Oradaki masalsı atmosfer ve gerçek olamayacak güzellik bizi büyüleyen en büyük unsurdur. "Karşılarına bir sürü zorluk çıktı ama pes etmediler" sloganıyla yanıp tutuşur senaristler. Hayat karakterlere düştükleri her an tekrar tekrar vurdu ama yine de mental sağlıkları yerinde ve sonunda mutlulular. Bu çok ütopik bir dünya değil mi? Oysa bu filmleri oldukça gerçekçi yaparlar. Fantezi unsurlarına yer vermez inandırıcılığı arttırırlar. Biz küçük ışıklı kutuların başında oturmuş insanlarsa bu yalanla oyun hamuru gibi şekil alırız. Hayallerimizi süsleyen bir aşkı , evi , arabayı tüm zorlukları aştığımızda bize verilecek bir hediye olarak görür beklenti içine gireriz. Peki bu beklentiler ne olur? Kısacık ömrümüze sığdırabildiğimiz hayatın tekmeleri bize bu hediyeyi verir mi? Bir iyilik timsali gelip "asıl hediye yediğimiz tekmelerdir" diyerek saçmalayabilir. İnanırız çünkü inanmaya her şeyden çok ihtiyacımız vardır. Zannediyorum ki son zamanlarda kandırılmak eskisi kadar hoşumuza gitmiyor. Artık yiyecek yemeği yokken bir anda milyarder olan insanları görmüyoruz televizyonda. Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen birbirini bulmuş ve ömürleri boyunca ayrılmayacak o çiftler de ortada görülmüyor. En dikkat çekicisi de artık iyiler kazanmıyor. Güçlü ve özenilesi kötü karakterler tüm ekranları dolduruyor. Dünya da mı kötüye gidiyor? Yorgunluktan içi kararmış bu gezegen artık ayakta duramıyor. İçindeki insanlarsa ondan örnek alıyor. Peki bütün bu yaşam nereye gidiyor?
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.