Gönderi

235 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 22 days
Amat , kendini arayan varlık...
Yazarın farklı kitaplarını okuduktan sonra bu eseri okudum iyi ki de öyle yapmışım. Çünkü bu eseri daha iyi anlamamı sağladı. Mümkün mertebe spoiler vermemeye çalışsamda teknik bir inceleme olduğu için biraz içerir. Eserde iyilik ve kötülüğü temsil eden insan ile şeytanın çatışması söz konusudur. Bu çatışma sonsuz bir döngüsellikle karşımıza çıkıyor. Diyavol Paşa- Kırbaç Süleyman ve kısmen de Kırbaç Süleyman- Ali Reis arasında geçen çatışmalar söz konusudur. Öte yandan eser sembolik bir roman olarak karşımıza cikiyor. Kendine günahkarlar ordusu kurmak isteyen Diyavol Paşa, Nuh usta isimli marangoza meşe ağaçlarından bir gemi yaptırmış, geminin tüm mürettebatını yalnızca günahkarlardan seçmiştir. Gemiye sonradan giren yegane karakter Kırbaç Süleyman’dır ki bu “ilahi düzenin bozulması” olarak belirtilmiştir. Amat, denizcilerce lanetli olarak addedilen Salı günü sefere çıkmış ve yolculuğu boyunca pekçok olağandışı olay yaşamıştır. Yaşanan bu olağandışı olaylar mürettebatın ve okuyucuların Amat’ın sıradan bir gemi olmadığını fark etmesine ve sorgulamasına sebep olmuş, en nihayetinde Amat’ın gönderine kara sancak çekerek iki Osmanlı fırkateynini batırması eserde belirsiz olan zaman mefhumunun yeni bir döngüsellikte incelenmesine, ölüm ve ölümsüzlük üzerine felsefi bir yaklaşıma olanak tanımıştır. Anar gerçekte Felsefe profesörü olarak ege üniversitesinde eğitim vermektedir. Diğer eserlerinde olduğu gibi Amat'ta da bunun emareleri açıkça görülmektedir. Ölüm ve ölümsüzlük buna ek olarak da gerçeklik kavramları felsefik açıdan sorgulanmıştır. Kur’an, Tevrat ve İncil’de geçen olaylar kimi zaman alıntılarla kimi zaman ise bu parodileştirilmiş kurguyla esere işlenmesi de Anar'in bu eser içinde büyük bir araştırma yaptığını ya da gerçekten de kutsal kitaplarla ilgili çok büyük bir bilgi birikiminin olduğunu göstermektedir. Post-modern tarzda yazılan bu eserde zaman kavramı başlangıçta Hz. İsa'nın doğumundan 1670 yıl kadar sonra ve hicretten 1080-1082 yıl sonra bir salı günü geminin sefere çıkması ile başlamış ancak daha sonraları olay örgüsü ilerledikçe siliklesmiş ve o sonsuz döngüsellik devam etmiş. Mekan olarak da genel olarak bir İstanbul adı geçse de olaylar tamamıyla Amat isimli geminin içinde geçmektedir. Burada da mekanın simgeselliği söz konusudur. Diyavol Paşa ve Kırbaç Süleyman iki ana karakterdir. Diyavol Paşa genel olarak şeytan tasviri ile gösterilse de yer yer Tanrı olarak da karşımıza çıkıyor. Mürettebatın geçmişte işledikleri suçları bilmesi ve ben size günahlarınızdan daha yakınım diyerek bunu gösteriyor. Gemini tanrısı... Aynı şekilde gemiye sonradan eşek İsrafil'e tutunarak binen Kırbaç Süleyman ve onun ilahi düzeni bozması olayı da Hz Nuh'un gemisine tüm hayvanlar girdikten sonra en son şeytanın bir eşeğin kuyruğuna tutunarak girmesine benzetilmiştir. Bu durumda da Kırbaç Süleyman'a şeytan benzetmesi yapiliyor. öte yandan yasak kitabi okuyan Süleyman'ın cezalandırılması cennette yasak elmayı yiyen Hz.Ademe (insana) benzetilmesi olarak da yorumlanabilir. Yazar burada bilinçli olarak kafa karıştırmayı tercih etmiş. Zaten Amat, çok anlatıcılı bir metin olarak karşımıza çıkıyor. Bir çok tezkire yazarına göre olaylar anlatılmış. Hayali metinler arasilik söz konusu. Bu da Üst kurmacanin bir özelliğidir. Zindan katibi Çapraz Recep Ağa Buhur mutevellisi Kilbaz Yakup Dede Yedekçibaşı Maymuni İlyas baba vs... gibi toplamda 9 anlatıcı söz konusu ve her birine göre aynı olay farklı şekillerde yorumlatılmış. Bu da eserin inandırıcılığını artırmak içindir diye düşünüyorum. Eserin başında deli marangozu yürürken izleyen 20 gözden bahsediyor. Bu yirmi göz 10 kişi eder. 9 tezkire yazarı adı geçiyor bir de yazarın kendisi toplam 10 anlatıcı var anlamına gelebilir. Sonuç olarak Amat piyasadaki diğer eserlerden farklı olması yönüyle kalıcı olacak gibi duruyor. Felsefi açıdan zenginliği, post-modernizmin en güzel örneklerinden olması, dini kaynaklardan ve mitolojiden yararlanması, döngüsellik ve karmaşıklık içinde tüm bunların güzelce harmanlanması onu farklı ve kaliteli kılmış. Okuyacak olanlara tavsiyem öncelikle yazarın diğer tüm kitaplarını okumanız, post-modernizm kavramı hakkında bilgi sahibi olmanız ve mümkünse birazcık denizcilik terimlerine hakim olmanızdır.
Amat
Amatİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20215.5k okunma
·
473 views
Banu Koçak okurunun profil resmi
Referans olarak başvurulabilecek nitelikte bir inceleme olmuş, muazzam derleme 👌🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.