Gönderi
Dava
Öncelikle belirtmem gerekiyor ki asla aceleye getirilmemesi, sindire sindire okunması gereken bir kitap. Aslında Kafka’nın her kitabı öyle…
Kitap, başkarakterimiz K’nın tutuklanması ile başlıyor. Bakmayın tutuklanma dediğime, öyle bir tutukluluk ki bu başkarakterimiz olağan hayatına devam ediyor. Zaten tutuklanırken de sebep falan verilmiyor. Sadece K değil kimse bilmiyor tutuklama sebebini. Yani daha en başından anlıyorsunuz normal bir tutuklama olmadığını.
Başlarda çıktığı mahkemelerde ısrarla suçlu olmadığını iddia eden K, bunun verdiği özgüvenle de davayı umursamıyor. Ta ki bir amca karakterinin ortaya çıkıp K’yı dava konusunda korkutarak bir avukata yönlendirmesine kadar. Davayı önemsemeyip ısrarla lehine sonuçlanacağını düşünen K, amcasının bu hamlesinden sonra hukuk düzenindeki rüşvet ve yolsuzluklardan yakınarak davanın kötü sonuçlanacağı konusunda büyük tereddütler yaşıyor.
Kitapta çok fazla karakter ve hepsi kitapta anlatılan distoptik dünyanın bir yanını temsil ediyor. Sayısız metafor var ve okurken bazı detayları atlamışsınız gibi bir his uyandırıyor. Mübaşirin karısı, avukatın yardımcısı, bankanın müdürü, tüccar, ressam derken bir de bunlar yetmezmiş gibi rahip çıkıveriyor ortaya…
Ancak rahipin anlattığı kıssadan hisseyle o karmaşık metaforları çözümlemek biraz daha kolaylaşıyor.
Olay örgüsünden ziyade karakter ve durum tahlilleri yaparak okuduğunuzda zevk alabileceğiniz bir kitap. Özellikle dikkatimi çeken nokta kitapta hukuk düzeni ve avukatlar hakkında söylenen bazı şeylerin hala geçerliliğini koruyor olması. Bu yüzden herkesin olmasa bile hukukçuların boş vakitlerinde (gerçek bir boş vakit) açıp okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Bol metaforlu, hiçbir vasfı olmamasına rağmen çok şey anlatan karakterlere dolu bir başka Kafka eserinde görüşmek üzere…
·
360 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.