Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

3.4.21 Bu gece yağmurum çok sevgili, bu gece hasret çok, vuslat diye hayal edilen o beyaz gecenin hasıl olacağı gün bugün; sen yoksun, beyazlık yok, vuslat yok. Bir uzun yol çizmişler iki gövde arasına, sanki her türlü nedamet orada, sanki her türlü ermanlık da orada, sanki yokuşlarla düzlükler birbiri içeri ve sanki bize hep dikenli tellerle çevrili bahçe, birbirimizi gördüğümüz, hele birbirimize hasretlik çektiğimiz. Sözde iki dünya kurmuşlar; benden gayrısına senin dünyanı, senden gayrısına benim dünyamı. Kimliksiz kalmış her bir yolcu, takatsiz kalmış, yorulmuş kalmış, yığılmış kalmış; bakmışız da korkmuşuz gibi, yasaklanmış gibi. Pencere önlerine çiçeklerden örülü ağlar yapmışlar, çevrelemişler, korumuşlar kaktüslerle. Karşı penceredeki çiçek hoş gelmiş, adım atmış birileri, yaralanmış ayakları, bitap düşmüş, çiçeklerin köküne düşmüş, yetim düşmüş. Sarı boyalı duvarlara yazı yazmış birileri, birkaç isim karalamış, etrafına çiçek kuş kalp ve ok. Lüzumsuz görmüş bakan gözler, tuğla bağırmış, usta bağırmış da o kelimeler o cümleler o taşkın hisler yere yığılmış, çamur boyanmış, kurumuş kalmış. Güzergah demişler çok yollara, nehirler, dağlar bayırlarla koca şehirler kalabalık caddeler karalamışlar; bizim evi sizin evden çok uzağa çizmişler, bacadan çıkan dumanlar karışmamış göğün beyazlığına, bahçelerde top oynayan çöpten adamlar biz değilmişiz, biz değilmişiz o güzel çocuklar. Biz ömrümüzde birkaç güne aynı yazılmışız sanırım. Sonra ne olmuş bilmem senden çıkan çizgiler hep başkasının kalbine ok olmuş, benden çizgi çıkmamış. Velhasıl bugün beyaz bir vuslat günü olurdu, yakışırdı vesselam, yarın da olabilir hatta bir ay ya da bir sene sonra. Olabilir, güzel de olur. Ama olur mu bilmem.. 1.55
··
7bin görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.