Kapalıçarşı Fuat Sevimay Fuat Sevimay’dan okuduğum ilk kitap olan Kapalıçarşı’yı okurken epey bir eğlendim. Eğlenirken düşündüm. Kitabın tarzını daha önceden okuduğumuz İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlas’ına benzettim. Kitabın arka planında bir tarih ön kısmında da Kapalıçarşının , yapım ustalarını mimarlarını, esnaflarını, müşterilerini, o dönemki yönetimde bulunan padişahları ve etrafındakilerini kapsayacak şekilde yaşanılan olaylar anlatılıyordu. Kitabın fantastik bir tarafı var. Masal tadında, Büyülü gerçeklik, siyaset, tarih, mizah, felsefe, edebiyat ve günümüz konu ve nesnelerine çeşitli göndermeler var. Orta oyununda bir meddah anlatımı gibi bir havası var. Anlatıcı bir taş bina ve mermerler olunca aklıma; Mimar A. Aybüke Yaşar’ın Bir yazısından alıntıladığım aşağıdaki satırlar geldi. “Mimarlıktaki esas, insanların ihtiyaçları doğrultusunda hayatlarını düzenleyecek fonksiyonel yapılar tasarlamak olsa da tek amaç bu değildir. O mekânın insanın hayatında yer edinen; duygu, düşünce ve hayat tarzıyla giderek bağdaşan bir yapı oluşturmaktır. Yani yapılara yalnızca birer beton yığını, ruhsuz yapılar olarak bakmadan içinde yaşadıkça ruhu olabilecek bir yapı özelliği kazandırmayı amaçlamaktır. Yapıların da dili, ruhu ve bizlere mesajları vardır. Tıpkı tarihi yapıların, dönemine ait taşıdığı izler ve mesajlar gibi. Biz mimarlar tasarımlarımızla bunları insanlara fısıldar zaman geçtikçe de hissettiririz. … Yazımın bütününde de ifade ettiğim gibi mekanların ruhları vardır ve bu ruhun temelini biz atıyoruz. Bunu da tam olarak tasarım sürecinde boşluk, özgürlük ve sınırlarla yapıyoruz.” Yazar’da Kapalıçarşı kitabında mekanın ruhu fikrinden yola çıkarak masalsı bir ruhla bizi o günden bu güne, bu günden o güne götürüp getiriyor. Taşları, mermerleri, sokakları konuşturuyor. Yazar da kitabını bir yerde anlatırken, “Tarihi olmayan ama tarihte geçen bir roman,” ifadesini kullanıyor. Yazar kitabını 2012 yılında bitirmiş. Baskısı 2017 yılında yapılmış. Tam beş yıl kitabını demlemiş zannedersem. Kitabı bitirdiğimde Kapalı Çarşı’ya belki de bir kez daha gidip farklı bir gözle gezmek istedim. Sadece Kapalı çarşıyı da değil onun gibi zamana direnen birçok çarşıyı, hanı, bedesteni. Acaba bende mekânın ruhunu hissedebilir miyim diye düşündüm. Kitapta oldukça altı çizilecek cümle ve yaşama dair yaklaşımlar var. · Başkasının zulmü senin kötülüğüne zemin hazırlamamalı (sayfa: 77) · Acıyı akıtmanın yolu başkasının yarasını kanatmaktan geçmez (sayfa: 77) · Ruh haram akçeyle değil aşkla aydınlanır. (sayfa: 180)

KapalıçarşıFuat Sevimay · Hep Kitap · 2017394 okunma

·

86 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Şükran Şenol