Gönderi

Fatiha 1. ayet.
اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى اٰلِهِ وَاَصْحَابِهِ اَجْمَعِينَ صَلُّوا عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ صَلُّوا عَلَى طَبِيبِ قُلُوبِنَا مُحَمَّدٍ صَلُّوا عَلَى شَفِيعِ ذُنُوبِنَا مُحَمَّدٍ رَبِّ اشْرَحْ لِى صَدْرِى وَيَسِّرْ لِى اَمْرِى وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِى يَفْقَهُوا قَوْلِى سُبْحَانَكَ لَاعِلْمَ لَنَا اِلاَّ مَا عَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ سُبْحَانَكَ لاَ فَهْمَ لَنَا اِلاَّ مَا فَهَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْجَوَ ادُ الْكَرِيمُ أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ الفاتحة اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ Fatiha suresi/ 1 Recep 1443 1. Ayet... Mutlak Hamd mutlak âlemlerin Rabbi ALLAH'a... İnsan istesede istemesede Hamd'ı Âlemlerin Rabbi olan ALLAH'a sunar, Yani hamd insanlık tarihi boyunca hep vardı, ilk insan Adem (as) dan son Resûl MUHAMMED (SAV)' e kadar hamd onun istediği şekilde sunulmuş ve bu hamd onun dilediğinin dışına her çıkışında bize yeni Nebiler ve Rasûlürler, göndererek Rahmet üzerine merhamet'i gereği onun dilediği gibi hamd edilmesi için kullarına öğretmiş ihsanda bulunmuş lûtf etmiş ve insanlığada bunu öğrenmiştir, Bu son Râsul Muhammed (sav) 'e kadar böyle idi, bundan sonra bu sürenin ilk ayeti ile kullarının ihsan noktasına (ALLAH'ı görür gibi ibadet etmek) hamd etmesini dilediği için bu ayet'i kerim'eyi bize son Râsûl MUHAMMED (sav) ile öğretmiştir. Bundan evvel tüm Nebiler ve Rasûlürler sadece اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ El Hamdulilah Kelimesi üzerine hamd ediyorlardı, Lakin Resullah'ın risaletinde ona insanlığın öğrendiği en büyük sözü öğretmiş oldu ve mevcut Fatiha süresinin birinci ayeti kerimesini kullarına lûtf etti, Çünkü bu hamd önceleri insanların şirk koştuğu rablık şirkine uzak olmaları ve rububiyet tevhidini bozmamaları için merhametin nin kıyamete kadar devam etmesini dilediğin den bu ayet (Mutlak hamd) şeklinde (Mutlak Âlemlerin) sahibi şeklide (Rabbidir) şeklinde Râsûl'ü ile bizlere öğretmiştir. Burdan şunu biliriz ki; Demek kullar ALLAH'ın dilemediği bir şekilde de Hamd ediyorlar, (çünkü hamd ler her daim ona ulaşır) ancak ALLAH bunların içinden sadece Kendi dilediğini kabul edeceği için bizim ne şekilde hamd edeceğimizi bilemeyeceğimizden bize bu Hamd'i öğretmiştir, Tüm mahlûkat zaten ona Hamd eder, (Masiva) yani yaratılmış olan herşey ona Hamd eder. Bu Fatiha süresinin ilk ayet ile insanları artık tahrif ederek, sapkınlık ve dalaletten emin olmalarını murad ettiği ve bunun içinde ne yapmaları gerektiğini, Rabliği gereği insanlara öğretmiş ve devamında da bize bunlardan nasıl uzak durulması gerektiğini öğretecektir. Hamd kulun ALLAH'a sunabileceği tek şekil olduğundan, yani yüce yaratıcıya ulaştırmak için yapabileceği tek şey olduğundan bunun, yani sunulacak olan sunağın onun dilediği şekilde olması gerektiğinden, Bir kulun ALLAH'a sunabileceği tek şey bu kelam olan Fatiha suresinin ilk ayeti olur. Bunun dışında kul ne yaparsa yapsın ona birşey veremez, ne haddi olur nede buna gücü yeter, lakin verebileceği tek şey hamd oda bu kelam ile olur. (Mutlak Hamd) (Şükür bu noktada insanlar tarafından karıştırılan bir kavram olduğundan onada burada kısaca değinmek gereği duyduk.Şükür sunulan Hamd kabul edildi, niyetinden sonra kabul edildiği için kulun teşekkür etme nidasıdır.) Bundan sonra ALLAH yaradılışımız da bizde olan Merhamet, Şevkat, korunma ve korumadan sonra, nimet, rızk, rahmet, mağfiret, ögelerini öğretecektir, Tüm alemlere inmiş olan bu ilk ayet böylelikle ALLAH'ında tüm alemler den hamd etmesini istediğini ve bu hamd'in bu şekilde olmasını öğretmiş, bütün kuralları yasaları yapılması gereken ve yapılmaması gereken her şeyin Rabbi olan ALLAH'ın, bizi bunlardan sorguya çekeceği hesab dan, Rab liği gereği öğretisini Kur'an-ı Kerim'de pey der pey öğretmiştir. Bu ilk ayet kulun ALLAH'a verebileceği tek şeyin özeti ve mutlak anahtarın (Fatiha) ilk sunusu olarak bize öğretilmiş ve ihsan makamına ulaşmış bir kulun bunu ilettiğinde Murad ettiği sunağı sunmuş olmanın ve bunu icra ederken kendisini bildiğini gördüğünü ve tüm hücrelerinde hissetiğini idrak eder noktada seslendirmesi gerektiğini bize Rasûlüllah'ın öğretileri ile bildirmiştir, Bildiren ALLAH'a Hamd Öğreten Rasûlü'ne şükranlarımızı sunar, Hakikat-i ALLAH azze ve celle bilir. بايتول
·
315 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.