Okuduktan Sonra Asla Eski Siz Olamayacaksınız!Kızlar Kardeşlerini Doğuruyor!
Biz kadınlar için bu toprakların doğusu batısı inanın hiç farketmeksizin taciz çok bariz hepimizin öyle ya da böyle yaşadığı bir durumdur. Kimimiz utanırız söyleyemeyiz, kimimiz korkutuluruz. Büşra Sanay bu incelemesinde açık yüreklilikle sesi çıkmayan çıkarılmayanların sesi olmuş, yıllarca araştırmalar yapmaktan çekinmemiş. Gerek bu pisliği yapan gerekse buna maruz kalanlarla iletişim kurmuş, onları dinlemiş. Karakollardan hapishanelere mekik dokumuş. Kendisinin
TED konuşmasını dinlerken titreyen sesinden, dolan gözlerinden anlayabilirsiniz verilen emeği, duyulan empatiyi. İyi ki yapmış biz de bunları 30 saniye gösterilen haberlerde “ vah vah, tüh tüh!” diyerek izlemekten bir adım ötesinde yaşayanların duygularını kendi ifadelerinden okuyabilmişiz. Kitap kesinlikle çok sarsıcı ama inanın bu durumu yaşayan minicik bedenlerin sarsılan ruhlarının zerre kadarını yaşayamayız. En başta söylediğim gibi tacizi normalleştiren bir toplumuz biz gerek anneler gerek büyükler. ‘’Aman git kucaklarına otur, öpsün bir kere ne olacak? Yok kızım şaka yapıyor amca sana! ‘’
Tüm bunlar tacizi normalleştirdi. Kitapta sarsan en büyük kısım ise annelerin tepkisi. Lütfen biz kadınlar olarak bu kadar aciz bu kadar düşmüş olmayalım. Nasıl bir cümledir ki “ babandır kızım ne olacak bir kereden?” ! Nasıl bir midesizlik, nasıl bir karakterdir bu? Kocalarının çocuklarına tecavüz ettiklerini bilmelerine rağmen hapishanede pembe oda isteyen anneler olabilir mi? Kitabı okuyunca anlayacaksınız ki olabilir. Küçücük çocuğundan iğrenç zevklerini gidermek isteyen haysiyetsiz bir adamın; zevkten mahrum kalmasını istemeyen kocasına sadık karısı (!) hapishanede de onu yalnız bırakmak istememiş. Okurken insanlığımdan utandığım çok nokta oldu. Ancak bunlara kulak tıkayıp görmezden gelerek yok etmiyoruz. Aksine daha çok yayıyoruz, meşrulaştırıyoruz. Tıpkı kadınlara uygulanan şiddetin, cinayetlerin önü alınamadığı gibi ensest de hızla büyüyen bir felaket olmaya devam ediyor. Bu baskıcı korku kültürüne son vermediğimiz sürece de yaşanmaya devam edecek. Süreç hepimizin elini taşın altına koymasıyla çözüme kavuşabilir. Kanunların bu konuda son derece sert ve caydırıcı olması gerekmekte. Birkaç yıl yat çık ile bir insan hayatı eş değer olamaz hele ki bu çocuklarımız, geleceğimizse. Son olarak her çocuğun temel ihtiyaçları dışında en ihtiyaç duyduğu şeyin sevgi olduğunu, çocukların cinsel bir obje kesinlikle olmadığını, bunu bu şekilde algılayan bir beynin sapkınlıkla dolu olduğunu ve topluma ( hangi kademede, hangi statüde olduğu farketmeksizin) hiçbir yararının olmadığını ve asla olamayacağını öyle ya da böyle herkes öğrenecek. Biz elimizden geldiğince çocuklarımızı koruyacağız, savunacağız ve daima yanlarında olacağız.
Kirli ruhlarını minik bedenlerin üzerinden temizlemeye çalışanlar; bu dünyanın size cehennem olması dileğiyle.
Dip not: Büşra Sanay’ın TED konuşmasını izlemenizi tavsiye ederim.