Gönderi

·
Puan vermedi
Kitabın ilk 40 sayfasına kadar ben ne okuyorum diye kendime isyan ettim. Mide bulantım fiziki bir hal alıp, öğürmeme sebep oldu. Argoyla yazılmış salt şiddet içeren bir kitap neden bu kadar övüldü ve kült sıfatını aldı anlamadım. Sonra tüm sabrım ve mide gücümle 2.bölüme geçtim ve aslında kitap o zaman bana merhaba dedi. Çünkü başlangıçta ergen Bi ağızdan argo kelimelerle anlatılan salt şiddet olayları, hükümetin insanları tektipleştirme çabasına dönüştü. Kitap genelinde emin olmamakla beraber distopya sayılabilir sanırım. Bilimkurgu olarak değil de sanırım politik distopya diyebilirim. Kitapta yönetimin başındaki siyasi gücün gençler, yetişkinler, yaşlılar, aydınlar ve daha bir çok tür birey üzerindeki etkisini görüyoruz. Gece ve gündüz kavramı cennet ve cehennemle neredeyse eş. İki zıt durum. Geceler serseri genç çetelerin... Korkudan insanlar dışarı çıkamıyor, kapılarını açamıyor. Gün içinde ise hükümetin söylediklerini yapıyorlar. Her vatandaş çalışmak zorunda. Yani teknik olarak hiç kimse özgür değil. Ve sonra bir fikir ortaya atılıyor. Hapishanelerde kötü insanlar var ve oraya atılan basit suçlar işlemiş insanlar bile daha kötüyü görerek örnek alıp, onlara benziyor. Bunu nasıl değiştirebilirler, hapishanelerde yatan kötüleri iyileştirerek. Yalnız bu basit bir yöntem değil, işin aslı kişinin özgür iradesini elinden alan, insanı kişiliksizleştiren ve bir makineye dönüştüren bir işlem. Şiddet uygulamak yalnızca hükümetin elindeyken diğer yanağını mecburi uzatmak da tabii yaşamak için iyi bir yol olmuyor. Kişiliksizleştirilen insan sanata, edebiyata ve hatta müziğe de şiddete verdiği tepkinin aynısını veriyor. Bu da insanı insandan çok makine yapıyor. Ve her zaman olduğu gibi insan politika elinde oyuncak olup, Bir o tarafa bir bu tarafa çekiştirilip kopartılıyor. Kitabın başında nefret ettiğim Alex, sonlara doğru canımı yaktı. F.. Alexander'ın hayalimdeki çığlıklarını sanırım uzun bir süre daha duyacağım. Ve tabii gözümün önünden gitmeyen kanlar içindeki eşini... İşin aslı arka fonda olan tüm bu olayların yanı sıra, bir ergenin büyümesine şahit olduk...
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · İş Bankası Kültür Yayınları · 202393bin okunma
·
166 görüntüleme
EndoplazmikGaripbirKulum okurunun profil resmi
Harika bir inceleme 🍀
Thekingisnakedd okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim... Okumak isteyenlere elimden geldiğince fikir vermek istedim. Çok detaya inmeden. 🤞🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.