Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“ Kant, hayatı anlamlandırma, değerlendirme ve kavrayış biçimine göre tam bir görevler adamı. Bir şeyi yapıp yapmama yetisinin, insanın özgürlüğünde varolan hür iradeyi öne çıkararak göstermeye çalışıyor. Doğruluğunu ben de seviyorum. Lakin insanın gerçekleri saptırmak gibi özellikleri mevcut. Günümüze baktığımızda; insanların özgürlüğü algılayış ve ele alışları çok çok farklı. Bakış açıları farklı. Görevler ile ilgili kant’ın düşüncesini düşünürken, aklıma Dostoyevski’nin “suç ve ceza “ romanı geldi. Eğer bir kişi özgürse ve suç işlediğinin farkındaysa, bu kişi ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Yani özgürlük, onun yan ürünü olan özgür irade, bilinçli işlenen suça ceza verilmesi, adalet yönünden uygun olacaktır der. Yani suç varsa, ceza da olmalıdır. Burada Dostoyevski ile uyumludur. Kant, günümüzdeki yasalarla uyumlu mu? Suç işleyen kişinin ehliyeti varsa, ceza alıyor, uyumlu. Fakat, doğruluk ile ilgili düşüncesi, günümüz ile uyumlu mu? Bana göre çok çok az uyumludur. Çünkü bu çağda insanlar yalan söylemeye neredeyse alışmıştır. Mesela doğa hiç yalan söyler mi? Söyler tabiki de! Çünkü bulut yağmur yağmak için kararmış, fakat yağmaktan vazgeçip, güneşin açmasına yardımcı olmuştur. Yani bulut feyk atmıştır. Kant bile, hiç yalan söylemediğini iddia etmemekte, fakat yalan söylememe gücüne ağırlık verdiğini söylemektedir. Sonuç olarak: bence doğadaki ya da evrendeki her şey yalan söyler. Doğada olan şeylerin de insan ve diğer canlılarda görülmesi de tamamen olağan bir şeydir. Normal olmayan nedir? Çok yalandır. Makul olan: hiç olmaması ya da çok az yalandır. Geçmişte insanlar çok fazla ya da çok az mı yalan söylerdi? İnsanlar şimdi nasılsa, geçmişte de öyleydi, gelecekte de öyle olacaklar.” F.A.
·
64 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.