Gönderi

599 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 13 days
Doğanın İsyanı
Moby Dick klasikler arasında ayrı bir yere sahiptir. Bence bunun sebebi insan ve doğa arasındaki mücadeleyi bu denli iyi anlatmasından kaynaklanmaktadır. Ek olarak insan ruhunun tutku ya da daha doğrusu takıntı girdabına düştüğünde, kişinin kendisi ile etrafındaki insanları da gözünü kırpmadan felakete sürükleyebilmektedir. Bu durumun tarihteki en bilinen örneği Hitler, edebiyat dünyasındaki karşılığı ise Kaptan Ahab’dır. Moby Dick iki yönlü bir kitap. Bir kısmı edebiyat ile ilgili diğer kısmı ise balina ve balina avcılığı ile ilgili ansiklopedik bilgiler içermekte. Bu bilgisel kısım neredeyse kitabın yarısını oluşturuyor. Balina, balina avcılığı ile alakalı aklınıza ne geliyorsa bu kısımlarda değinmiş Melville. Balina türleri, balina fizyolojisi, balina anatomisi, balina yağı, yağın nasıl çıkarıldığı, nasıl fıçılandığı, balina avcılığının tarihi, balina resimlerinin ne kadar gerçekçi olduğu vs…Anlata anlata bitirememiş Melville. Benim gibi balinalara ve asıl balina avcılığına karşı bir ilginiz yoksa, okurken oldukça sıkılacaksınız. Asıl sıkıcı olan tarafı ise asıl hikâyeden kopuyorsunuz bu ansiklopedik bilgileri okurken. Asıl edebi kısma dönecek olursak. Kitabın konusu aslında yukarıda belirttiğim gibi insanın doğa ile olan mücadelesi. Kitapta Pequod gemisi mürettebatına karşı, beyaz balina Moby Dick arasında süren bir mücadele. Aslında gemi mürettebatının tamamını beyaz balinayı avlama konusunda takıntılı olarak suçlayamayız. Moby Dick’i öldürmeyi kafasına koymuş tek bir adam var o da geminin kaptanı Ahab. Gemi mürettebatını da bu ava motive etmek için çeşitli yollara başvuruyor. Genel olarak da başarılı oluyor ama tek kişi hariç, ikinci kaptan Starbuck. Starbuck gemide aklıselimliğin, sağduyunun, mantığın vücut bulmuş hali. Kaptan Ahab’a karşı koyabilen, itiraz edebilen tek kişi. Ahab’ın ruhunu esir almış takıntısının ne tür bir felakete yol açabileceğini görüp, kaptanı bu hırsından vazgeçirmeye çalışıyor. Hatta acıyor bile diyebiliriz kaptana. Ruhunun hırsı tarafında ele geçirildiğini görüyor ve ona karşı kızgılıkla beraber acıma hissi de duymakta Starbuck. Kitaptaki en etkileyici karakterlerden biri olan Starbuck, bazı insanlar için bir tür fenomen. O kadar ki dünyanın her tarafında şubeleri bulunan Starbucks kafelerinin isminin esin kaynağı bile ikinci kaptan Starbuck. Gemideki diğer önemli iki kişi ise, üçüncü kaptan Stubb ve dördüncü kaptan Flask. Stubb hiçbir zaman neşesini kaybetmeyen, vurdumduymaz biri. Flask ise genç yaşına rağmen hırsı ve meslek aşkı ile dördüncü kaptanlığa yükselebilmiş bir denizci. Gemide bir de zıpkıncı tayf avar. Bunlar da üç kişi, Queequeg, Tashtego ve Daggoo. Bu üç zıpkıncı da beyaz değil. Melville’in deyimi ile vahşiler hatta bazı yerlerde kendilerinden yamyam diye bahsetmiş. Bu kısımda Melville medeniyetin timsali beyaz insanlarla vahşi olarak nitelene sömürge inşaları arasında bir karşılaştırma da yapıyor. Beyazların yerlilere ya da vahşilere nazaran ne derece güvenilmez ve yalancı olduklarını ifade etmiş. Kuşkusuz bu söylem şu an için cesur bir söylem olarak gözükmese de kitabın yazıldığı dönem göz önüne alınınca Melville’in bir çok ağır eleştiriyi göğüsleyerek bu satırları yazdığını söyleyebiliriz. Biraz da kitabın anlatıcısı rolündeki Ishmael’den bahsetmek gerek. Ishmael kitabın anlatıcısı ama sadece o kadar. Gemideki en pasif karakter. Geminin kaderine en ufak bir katkısı ya da etkisi yok. kitaptaki diyalogları da sadece gemi limandan hareket edene kadar var. Queequeg ile yakın arkadaşlığı (!) haricinde bize pek bir şey sunmuyor. Son olarak da kitabın bence baş rolündeki Moby Dick’ten bahsetmek istiyorum. Moby Dick insanların ama özellikle beyaz insanların açgözlülüğünü cezalandırmak için gönderilmiş bir yaratık gibi anlatılmış. Tek başına balina avcılarına karşı mücadele veren bir kahraman. Batırdığı gemilerin, parçaladığı sandalların ve öldürdüğü balina avcılarının bir sayısı yok. Sadece kendisine değil başka balinalara yapılan saldırılara karşı da mücadele ediyor. Doğanın insan açgözlülüğüne karşı mücadelesinin vücut bulmuş hali. Diğer av canlıları gibi kaçmıyor, aksine savaşıyor ve daha da önemlisi meydan okuyor. Bu haliyle neredeyse kutsal bir canlı olarak resimleştiriliyor okurun gözünde. Ne kadar nefretini itiraf etmekten imtina etse de en başta Ahab bile hayranlık duyuyor bu balinaya.
Moby Dick
Moby DickHerman Melville · Sel Yayıncılık · 20195.6k okunma
··
137 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.