Gönderi
Okumasanız da olur gibi
Sanırım incelerken en zorlanacağım kitap olacak ama incelemeyi çok istiyorum bu kitabı.Ancak genel olarak sanırım kitabı önermeyeceğim
Şimdi öncelikle kitap bir destanın romanlaştırılmış hali.Orijinal destan ise dünyanın yazılı olarak en eski destanı.Bunun şöyle bir dezavantajı var.Bu yazılı ilk eser ayrı ayrı tabletlere yazıldığından dolayı çoğu tablet aslında kayıp.Yani 20 sayfalık bir kitabın başından 2 sayfa ortasından 3 sayfa sonundan 4 sayfa okuduğunuzu düşünün.Bir şeyler anlasanız da kafanızda çok oturmaz.Bu destan zaten aşağı yukarı 4 bin yıl önce yazılmış ve çoğunluğu kayıp, üstüne kullandığı anlatım dili takdir edersiniz ki günümüzden çok farklı.Bir de üstüne bunu roman yapmaya çalışınca o boşlukları inanılmaz bir şekilde çok uygun tamamlamanız gerekiyor.Bu da çok zor ve yazar bunu bazen başarmış bazen başaramamış.
Daha derin konulara girmeden önce teknik bir ayrıntıya değinmek istiyorum.Yazılar çok küçük.Gözüm bozuk değil ama okurken gözü o kadar çok yoruyor ki inanamazsınız.Küçücük küçücük yazılar sayfa oku oku bitmiyor insanın ruhunu sıkıyor.Üzerine bu kitap 480 sayfa.Aslında normal yazı boyutu kullanılsa 700 falan olur çok rahat.Bu da yeni sayfaya geçince biraz gözü korkutuyor.
Neyse efendim nerde kalmıştık.Destandaki boşlukları tamamlama.Şimdi orijinal destanı okudum ancak eksik de okumuş olabilirim tam emin değilim ancak şöyle bir örnek vereyim.Kitabın başı olduğu için çok spoiler olacağını sanmıyorum.Gılgameş normal bir uruklu kimseden bir farkı yok etrafta dolanıyor.Sonra trampet yapıyor kendine.Gidiyor 7 gün 7 gece şehrin dışında uyumadan trampet çalıyor.Sonra hükümet düşüyor.Millet de gidip gılgameşi omuzlayıp kral yapıyor?Ne alaka diye sorguluyorsunuz yani.Kafanızda canlandırın köşede bir davulcu var 7 gündür davul çalıyor orada.Sonra bütün mahalleli toplanıp omuzlayıp muhtar yapıyosunuz onu.Daha fazla spoiler olmaması için örnek vermeyeceğim ama kitabın geneli bu şekilde.Ne anlatıyorsun ya?Ne diyosun ya?Ne alaka şimdi? diyerek gidiyor olay örgüsü.
Bir de kitap o kadar gereksiz ayrıntılar veriyor duvarları tırmalıyorum okurken.Tamaaam anladııık diye bağırasım geliyor.Yani bir bölümde kocaman bir boğa yeryüzüne iniyor gılgameş de onu kesiyor.Bu spoiler değil orijinal destanda var zaten 4 bin yıllık spoiler veremem size.Yazar abartmıyorum 50 sayfa boğayı tanıttı,30 sayfa boğanın gelişini anlattı.3 sayfada boğayı kestiler la.Çok da önemsiz bir konuymuş gibi devam etti hikaye.Ben niye 100 sayfa bu muhabbeti dinledim şimdi madem bu kadar önemsizdi.Yani boğanın boynuzlarının kıvrımları ve şekillerine kadar bile tasvir ediliyor.Bu bazıları için çok iyi olabilir.Bana gereksiz geliyor.Bırak da boğanın boynuzunu da ben canlandırayım hayalimde.Bırak nasıl böğürdü benim aklıma gelsin.Her şeyi anlat da anlat.Bırak bi hayal gücümü çalıştırayım.Her şeyi o kadar tasvir ediyor ki yok sizin zekanıza,hayal gücünüze gerek yok.Yazar nasıl düşünüyorsa o insanı siz de öyle düşüneceksiniz.
Bunu yapmasını sevdiğim bir yer var sadece.O da karakterlerin düşünceleri için de aynı şeyi yapıyor.Karakterin karakterini size tam olarak birebir veriyor.Kim nasıl bir insan anlıyorsunuz.Bu da karakterlere bağlanmanızı sağlıyor.Hiçbir karakter silik değil.Hepsinin bir düşüncesi bir yapısı ve konuşma tarzı var.Hiçbiri birbirine benzemiyor.Dolayısıyla bir karaktere bir şey olunca onu tam olarak anlayıp onun için bir şeyler hissedebiliyorsunuz.
Kitap mitoloji kitabı mıı, fantastik bilim kurgu muu, gerçekci bir roman mıı.Ne olduğu belirsiz sürekli kitabın yapısı değişiyor.Bir yerde sanki tanrılar yok da millet öyle sanıyor ama tek uyanık gılgameş gibi vurgulanıyor.50 sayfa sonra gılgameş şeytanla vs atıyor.E sen 100 sayfadır kutsal varlıklar yok ayağına konuşuyosun?Sonra diyorsun ki he demek ki böyle mitoloji kitabı olacak.Sonra full mitoloji gidiyor.Sonra dönüp diyor ki tanrılar acaba var mı?Ulan sen şeytanla vs attırdın ana karaktere tanrılar falan yardım etti bu adama.Yani neyin sorgusunu yapıyorsun.Kitap fantastikse fantastik kalsın niye gerçeklik falan katmaya çalışıyorsun ki?Yani öyle bir anlatım tarzı siz sanıyorsunuz oraya gidince şeytan falan çıkmıcak bir tane kendini akıllı sanan biri çıkacak gılgameş de diyecek ki gördünüz mü inanmayın böyle şeylere.Gılgameş bi gidiyo şeytan karşısında hemen de tanrılardan yardım istiyor sonra tanrılar geliyor yardıma.Sonra dönüyor diyor ki kitap gılgameş aslında tanrılara inanmıyor?????Babacım omuz omuza savaştınız ya yardım etti sana biz de ordaydık daha neyi sorguluyon 30 sayfa?
Yani daha fazla eleştirecek çok şey bulurum ama bu kitabı tamamiyle geride bırakmak istiyorum.Niye bitirdin o zaman diye soracak olursanız.Ben bir kitaba başladıysam o bitmeden diğerine geçmem öyle bir rahatsızlığım var yapacak bir şey yok.
·
362 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.