Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

FATİHA SURESİ Anahtar 2. ayet'in devamı.
اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى اٰلِهِ وَاَصْحَابِهِ اَجْمَعِينَ صَلُّوا عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ صَلُّوا عَلَى طَبِيبِ قُلُوبِنَا مُحَمَّدٍ صَلُّوا عَلَى شَفِيعِ ذُنُوبِنَا مُحَمَّدٍ رَبِّ اشْرَحْ لِى صَدْرِى وَيَسِّرْ لِى اَمْرِى وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِى يَفْقَهُوا قَوْلِى سُبْحَانَكَ لَاعِلْمَ لَنَا اِلاَّ مَا عَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ سُبْحَانَكَ لاَ فَهْمَ لَنَا اِلاَّ مَا فَهَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْجَوَ ادُ الْكَرِيمُ أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ الفاتحة اَلرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِۙ Rahman Rahim, Rahman isminin ardından bu sûre de zikredilen Rahim ism-i şerif-ini anlatmaya çalışacağız inşâALLAH'U RAHMAN... Rahim olan odur; "Şevkat'in Mutlak Kaynağı" RAHÎM'in esasen yeryüzü karşılığı SEVKAT'dir... Hesap günü sadece İslam çizgisinde kalanlara merhamet edecek olan'dır RAHİM (CC). Tüm müslûmanlar olarak can vermiş kullara hesap günü istediklerini lûtf eden, onlara şevkat gösteren şevkat'in yegane kaynağı olan RAHİM'dir... Rahim ism-i şerifi şevkat'i insanlara, dünya hayatında bildiren ve öğreten, ALLAH (azze ve celle) kullarından bunun tecell-i sini görmeyi murad etmiş bu sebep üzere kullarına bu ism-i şerif-ini öğretmiştir. Her kulun bu ismi şerif'inden aldığı kendi payı üzerine kemal'âta ermek adına mutlak suret ile yaşamın içinde bunu tatbik etmesi ve göstermesi gerekmektedir. Ancak bu şevkat duygusu sadece ilk bakışta görüldü üzere, aile içi evlat eş yada anne baba şevkat'i değil, bilakis İslam kardeşliğini herşey üstün tutan Kur-an'ı Kerim'in öğretileri ışığında bu kavramı, esasen İslam Kardeşliği üzerinde tefekkür etmeliyiz, İlk ayette ALLAH(azze ve celle)' ye sunulan taat ve kulluk haykırışın dan sonra bizlere, isteyebilirliğin ne şekilde ve nasıl olmasını bu ikinci ayette anlatıyor ALLAH (azze ve celle). RAHMAN'ism-i şerif-i'nin anlayışını idrak eden bir kul, RAHÎM'ism-ini de anlamayıp yüce yaratıcı dan her hangi bir şeyi istemesinin anlamsız olduğunu gösteriyor, nasıl istenmesi gerektiğini (ileride göreceğiz) bizlere bahşetmeyi, murad ettiğin den ve merhametin den dolayı, biz İslam ümmetine şevkat göstererek, bu dünya da bile İslam dairesin de olanlara, sadece ahiret de değil, yeryüzünde de şevkat göstereceğini bizlere bildirmiştir, bu ayeti celile sebebi ile. Asıl şevkat kavramı, İslam kardeşliği olması sebebiyle, İslam çizgisin de olan kulları için şevkati tüm kardeşleri nin refah'ı, huzur'u ve dahi kendisi için ne elde etmek istiyorsa, islam kardeşi içinde tüm kalb-i duygular ile aynısını istemeyi bize bu ism-i şerif'i öğretiyor. Bu kavram'ı anlamamış bir kul, eksik bir Fatiha dan dolayı, anahtarın açacağı kilitleri asla ve ne kadar çaba gösterse de, islam dairesi kapıların dan içeriye giremeyeceğini, yine bize olan şevkat'in den bizlere bildiriyor. İslam kardeşliğinin önemini bir kez daha hatırlatan RAHİM (CC), bizlerin bu kavramı idrak etmekten aciz ve uzak olacağımızı ve kovulmuşun oyunlarına, nefs'in emirlerine, uyacağımızı bildiği için (evveli ve ahiri bilici) Rasûlü (sav) ile ne şekilde şevkat göstermeli ve bu kavramı nasıl anlamamız gerektiğini, onun üzerinden, kardeşliği bize öğreten Ashab-ı Kirâm efendilerimizin, kardeşlik hukukunda ne şekilde bir yaşam sürdüğünü de bizlere yine şevkat'in den, öğretmiştir. Bunun en büyük örneği ise Ebu-Bekr (Ra) ile olan meşhur hadise ile tescillemiş dir. Çıkılabilicek en yüksek noktayı bizlere göstermiş dilerse bu noktayı İslam kardeşleri, hayatlarına tatbik edebilir diye bizlere bildirmiştir. Şöyle ki! " O DEDİYSE DOĞRUDUR" Bu söz öylesine söylenmiş bir söz olmasa gerek, tüm sözlerin sahibi bizlere 1400 yıl öncesinde yaşanmış bir olay da söylenen bir sözü bildirirmiydi? Tabii ki hayır, bunun hikmet-i nin haberi bizlere geldi, ama bizler karanlık dünya'nın uçsuz bucaksız noktalarına öyle savrulmuş idik ki! ne duya bildik (kalb ile) nede bile bildik (yine kalb ile). Bu sözü en başta eşinize, sonra aile bireylerine söyleye bilmeli bir müslüman, eşinin bir sözü yada bir ameli kendisine ulaştığında "O söylediyse doğrudur" diyebilmektir sevkât... Diğer taraftan bu kavram dediğimiz gibi sadece aile içi değil, tüm İslam kardeşlerimiz için geçerli, hepsinden de aynı şekilde emin olmamız ve aynı şekilde tüm kalbimiz ile bu kavramı kullanıp, herkese bunu bildirebilir ve böyle bir yaşam sürebilirliğini göstermeliyiz. Düşünün sizin için bir kelam konuşuluyor ve arkadaşınız sizin ardınız dan, 'O dediyse doğrudur" dediğini haberi size geldiğinde ne kadar lezzetli onurlu ve vakarlı hissedeceğinizi hissedin kalbiniz de.İste İslam böyle şeref ve İzzet katar yaşama tatbik edince kurallarını. Yine ALLAH (azze ve celle) İslam çizgisinde hayat yaşamak için şehadet getirmiş kulların dan, şevkat isminin tecell-i si olan RAHÎM'ism-i'nin ne kadar önemli olduğunu bildirmiş oluyor. Tüm şekillerde ve tüm şartlar altında İslam kardeşinin, iyiliğini ve güzelliğini kendi nefs-in den daha fazla kardeşlerimizi sevmedikçe bu duyguya ulaşmanın ve bu ismi şerif'ini kavramanın ne kadar zor olacağını, artık bu yüzyıllarda tüm İslam alemi malesef görüyor olmalı. Sırf bu ismi şerif-i gerektiği gibi kulların idrak edip hayatlarına tatbik etmemesinden dolayı hizipcilik, fırkacılık, dernekcilik vs gibi kavramlar ile her geçen gün parçalara ayrılıyor olmamız hiç te abartılı olmasa gerek öyle değil mi? Bizler ikinci ayette ilk önce herkese merhamet edeceğimizi öğrenmiş sonrasında ise nasıl İslam kardeşliğini hayata geçirmemiz gerektiğini bilmiş olur isek, mutlak suret ile bunlardan oluşan bir nimet bizlere verilecek ve üçüncü ayette izah edeceğimiz kavrama ancak ulaşabileceğimiz, bu şekilde yeryüzünde İslam'ı gereği üzere yaşayabilir ve bu şekilde İslam kardeşliğini eski izzetli günleri nin lezzetine vardırabiliriz, Ancak sanki bunun aksi öğretilmiş gibi öylesine bir zaman içine yaşıyoruz ki! ilk önce aile sonra arkadaş ve en sonunda İslam kardeşliğini zedelemek üzerine bir yaşam kurgulamış durumda sanki ümmet-i Muhammed üzerinde. Neredeyse pis ve necis olan gayr-i müslimler bir takım sebeplerden ötürü kardeşliğimizin önüne geçmiş, sonrasında kardeşlerimizden emin olmak yerine onlardan nefret eder İslam dışı kişilere ve inanışlara yönelme sebebini amaçsızca sorgulamaya başlamış günümüz İslam ümmeti haline gelmiş durumdayız, bir ismi gereği gibi takdis etmememiz den dolayı. Bunu bilen ve duyan hatta hayatın içinde saygı ve sevgi çerçevesini, kardeşlerimizden çok bu tip yaşantılara ve inanışlara itibar ettiğimizden dolayı, yeni nesil dinsiz veya inandığını söyleyen, ancak İnanç kavramlarına iç dünyasında yer vermeyen, kuşaklar yetişmeye başladı, ve asla engellenemez bir Hakikat ile yüzleşmek zorunda kaldı, İslam ümmeti. Sebebi!!! Evet herkes teşhis koyabilir ama tedavi O'nun dilemesi olamadan olmayacak dır, İslam inancını tüm hayat eksenine ve hayatına tatbik etmiş kişiler ancak doğru paralelde çizmiş bir şerri kurallar bütünü ile yaşadıktan ve yaşattık dan sonra bize vaad edilen yolu idrak edebiliyor. Kimlermi? Aslında hepimiz... Bu nokta'da şevkat kavramını idrak etmez ve birbirimizi her şey den çok sevmez isek, ne bizler sükun ve huzur içinde bir yaşam elde edebilir, nede bizden sonrakilere bir şey anlatabiliriz. Evet İslam ümmetinin geldiği bugün kü noktanın tek sebebi RAHİM (CC) ism-i şerif-ini anlamamış olmak ve anlayanların da buna hayatında gereği gibi yer vermemesinden dolayı, bugün bu zilleti yaşıyoruz. Sonuç olarak bu isim bizleri gerektiği gibi dua edip, gerektiği gibi kulluk yapabilecek iken, bizler dualarımızın tecell-isini görmek bir tarafa, neredeyse samimi olanlarımız, dua etmekten bile korkar hallere geldiler, çünkü bize kabul olunmayan duadan korkmamızı söylemiş di (sav). İşte tam bu noktada bizler bu Hakikat diyarında bize öğretilen ama her geçen gün bu şevkat duygusundan uzaklaşmış olmamızdan dolayı, dua en büyük silahımız olması sebebi ile bu kavramı içimize sindirmeli ve kabul görene kadar, kendimiz için değil her zaman ve her vakitte kardeşlerimiz için, kendi ihtiyacımız ne kadar önemli olursa olsun, tüm kalbimizde İslam kardeşlerimizin ihtiyaçlarını görmek için dua etmeli ve kendi ihtiyaçlarımız dan önde tutmalıyız, komşumuzun kapısını RAHÎM (CC) ism-i şerif'ini idrak etmek adına her gün çalmalı ve o bizden istemeden biz ona ulaşmalıyız. Eğer bu değerlere sahib çıkar ve hayatımıza tatbik eder isek, o zaman bu süre'nin ilk ayetini anlar, o zaman dualarımız dan korkmaz ve o zaman neyin hayr neyin şer olduğunu ALLAH' (CC) bize bildirir de, hakiki şevkat'in ne olduğunu şevkat sahibi olan Rahîm ism-i şerif-inden görürüz. En Doğrusu ALLAH azze ve celle bilir. 3 Recep 1443 بايتول 4 Recep 1443'te 3. Ayet-i Kerim'e ...inşâALLAH
·
375 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.