(Rehber niteliğinde bir kitap.)
"Ne okudum ben böyle" dedim kitabı bitirdiğimde, çokça bilgi edindiğim bir okuma oldu. Hayat ve yaşam hakkında faydalı bilgiler veren, akıllıca yaşamı vadeden, fazlaca doyum aldığım bir eserdi.
Sinemadan, müzikten, seyahatlerden, romanlar kitaplar ve yazarlardan dolu dolu bahsediyor. Yazarı biraz batı taraftarı buldum. Batıyı seven ve bir çok yerde batıyı öven bir uslubu var. Bazı olumsuzluklar göz ardı edilirse her birey kendine mutlaka birşeyler katacaktır..
Bir insanın bir şeyi öğrenmesi için 15 yaşın sınır yaş olduğunu, bu yaştan sonra hiçbirşeyin hakkınca öğrenilemeyeceğini, bir toplumun düzelmesi, iyi yetişmesi için öğretmenin çok önemli olduğunu, imkan bulundukça gezip görmeyi, entelektüel olmayı, elit bir hayat yaşamayı söyler yazar. Ezberin önemini , yazarak düşünmeyi, insanın meraklı olması, sorular sorması gerektiğini, dünyayı takip etmeyi, dünyanın nereye gittiğinin farkında olmayı, birden fazla dil öğrenilmesi gerektiğini tavsiye eder.
Yazar; en çok beğendiği edebiyatın Rus edebiyatı olduğunu söyler. "Rus edebiyatını yücelten orjinalliğidir. Bir Tolstoy'un, Dostoyevski'nin Avrupadan çaldığı bir şey yoktur. Onlar kendi durumlarını, toplumlarını yazdılar.
Tolstoy, Rusya'nın en büyük yazarıdır. Tolstoy, Rusyadır. O okunmadan Rusya anlaşılmaz. O okunmadan roman okunmuş olunmaz. Dostoyevski bir dehadır. Ruhsal analiz abidesidir. Her şeyini okuyun ama 'suç ve ceza' ile 'karamazov kardeşler'i okumadan roman okuduğunuzu söylemeyin der. İran edebiyatının yükseklerde bir yerde olduğunu şiirde iranın herkezin üstünde olduğunu söyler... Ve daha niceleri...
Eleştiri kısmını okuyanlara bırakıyorum...
İyi okumalar.