Atatürk'ün vefatından sonra, nedense "solcu" yazarlar Atatürk'ün tecrübesine de boş verip "arı Türkçe" bayrağını tekrar ele alıp, dil ırkçılığına giriştiler. Artık sadece "yeni öztürkçe" kelime kullanılacak, halkın diline yerleşmiş "yabancı sözcükler" tabu olacaktı! Böylelikle bir kuşak, bir önceki kuşağın yazdıklarını anlayamaz oluyor, gençler ancak lugata-sözlüğe bakarak okuyabiliyorlardı! "Hürriyet" yasaktı, sade "özgürlük" kullanılacaktı, "İstiklal" ya öyle "bağımsızlık" vardı ya! "Millet" değil, sadece "ulus" denecekti... vb! Türkülerimizde, şiirlerimizde, atasözlerimizde kullanılan, halka malolmuş sözler atılıyordu! Reşat Nuri Güntekin'in romanlarının, Atatürk'ün Nutuk'unun (çevirisiz!) anlaşılmayan sözleri ne olacaktı? Emre Aköz'ün deyişiyle, "kuşaklar birbirine sağırlaşmaya" doğru gitmişti.
Sayfa 117 - Pozitif Yayınları