Gönderi

Tarihe ve Maarife dair birkaç kelam...
Cumhuriyet kuruldugunda 13.5 milyon nüfusumuz vardı : 8.5 milyonu kadın, geri kalanların büyük çoğunluğu çocuk ve savaş artığı olarak tanımlanan, sakat gazilerimizdi. İşe yarar, eli-ayağı tutan bir milyon erkek nüfus ya vardı ya yoktu. Onlarında kâhir ekseriyeti okur-yazar olmayan köylü, çiftçi ve esnafı. Yeni bir devlet kurmuştuk: Bir avuç eğitimli İnsanında %80'i askerdi, %20 si ancak sivildi. Bunlarında toplamı birkaç bini geçmiyordu. Haliyle devleti kuran kadrolar, Milli mücadeleyi yürüten askerlerdi. Yani devlet üniformalılardı, halk da başıbozuklardı.Problem ise, yeni kurulan devletin istikbaliydi. Hedef belliydi... Batılı tarzda, modern ve çağdaş bir devlet kurmak ve Batılı hayat tarzını benimseyen bir millet yaratmak! Peki, bu nasıl olacaktı ? Devleti kurduk kurmasına, şeklen Batılı devletlere de benzettik: İsmi Cumhuriyet, Cumhurbaşkanı var, Başbakanı var, Meclisi var... Daha ne olsun dimi!!! En azından kurumsal görüntüde benzettik batı ülkelerine. Peki, bu halkı nasıl Batılı bir toplum haline getireceğiz. ? Problem buydu. Yani sonuçta domates yetiştirmiyorsun ki , üç ayda netice alabilesin. Bu milletin yüzyıllardır inançları, örfleri, adetleri, alışkanlıkları, dünya görüşü gibi bir sürü değer yargıları var. Bunları nasıl değiştireceğiz ? Eğitim...hım!... Çok uzun sürer ve istenilen neticede alınmayabilir. O halde ne yapmak lazim ? Gerçek anlamda batılı yapamasakda , benzetelim. Tıpkı devleti benzettigimiz gibi... Yöntem? Sopa! Tamam, karar verildi. Artık düşünmeye, plan proje yapmaya gerek yotku. Bir an önce harekete gecilmeliydi. Önce çatlak sesler çıkaracak askerlerin, aydınların, kanaat önderlerinin, din adamlarının kesimlerinin sesi kesilmeliydi. Bu, plansız projesiz olmazdı... Bu nedenle bir dizi proje hayata geçirildi : Siyasi tasfiyeler, İstiklal mahkemeleri, askeri harekatlarla bu iş halledildi.
·
122 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.