Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
İsmini okuyunca farklı bir kurgu hayal etmiştim. Ama okuyup bitirince hayalimin ötesinde bir kurgu ile karşılaştım. Esra Hanımın kalemini daha evvel okumuştum. Ama bu eseri bambaşka hisler uyandırdı bende. Eskilerin sevgisine, şehirlerin ruhuna, sokaklarına hep bir özlem duyarım. Bazen durup uzun uzun düşünürüm. Acaba o ruhu yaşasam daha mı huzurlu olurdum, şimdinin tükenen sevgilerini gördükçe o zamanda yaşasam sevginin en güzel tozuna bulanırdı ruhum derim. Ama her nasip vaktine esirdir. Nasibimiz bu zamanda tutunmak. Her şeyin çarçabuk tükendiği, her şeyin değersizleştiği bu zamanda imiş. Yaralarımı buldum kitabı okurken, herkesten sakladığım yaralarımı. Ağlayan yanlarımda saklıymış meğer kitabın içinde. Sayfaları çevirince davetsiz misafir gibi çıkıverdiler karşıma. Onlarla da kucaklaştık. Öyle çok duygu yoğunluğunu bir arada yaşadım ki. Hangisine kendimi kaptırsam bilemedim. Ama çok sevdim kendimden hatıralar bulduğum için sarıp sarmaladım her bir sayfayı. Biraz tasavvufta bulacaksınız içinde biraz hat sanatında dinlenecek ruhunuz. Ama en çok edep, edebin güzelliği sardı her bir yanımı. edep ne kadar da çok yakışıyor hem kadına hem erkeğe. Bir de o eski zamanın mektupları var tabi. Yakın zamana kadar vardı öyle bir arkadaşım. Evet bu zamanda telefon, mesaj olmasına rağmen kalemle kağıdın ruhunu birbirimize hissettirdiğimiz. Ama yollarımız ayrıldı. Dosttan da ayrılırmış yollar. Yine de ben bı zamanda da isterim kitabımı açınca şöyle güzel sözler göreyim, bir yerlerde bana ayrılmış bir kitap olsun mesela bana kavuşacağı vakti bekleyen. Birazda olay örgüsünden bahsedeyim, yoksa bende bıraktığı o hisleri anlatmayla bitmez. Gelelim Sahra ile Yavuza, rüyalarla başlayan bu aşk sahafta tutkuya dönüştü, sonrası... Sonrası.... Hep bir özlem, hep bir hasret. Belki de yapılan duaların Allah katındaki kabulü. Kitapları sevenler bilir sahaf kokusu nedir, insanın ruhunda bıraktığı o derin huzur nasıldır. Bu eseri alınca elime İstanbul'a kendimi atar atmaz gittiğim Sahaflar Çarşısından esintiler ile karşılaşmanın huzurunu hissettim . Sahaflar çarşısında bir sahaf 'Mavi Sahaf' Sahafcı Hattat Yavuz Atahan... Düzenli ve huzurlu hayatının bir aşk sancısına dönüşeceği vakti beklemekte. Beyazıt Sahaflar çarşısını rüyasının esiri olmuş bir şekilde arşınlayan Sahra, kalbine düşen bu aşk veya sevgi değil, tutku sayesinde neler katık edecek ömrüne. Vefa bir semt olarak kalmamıştı Ferayın sayesinde. Sahra'nın canı, kadı, dostu, arkadaşı, kuzeni, her şeyi. O vefanın en güzel haliydi. Feray ile başlayan sahaf yolculuğu Sahra'nın değişen hayatının ilk adımı olacaktı. Feray bunu bilmeden okul çıkışı Sahrayı sürüklemişti rüyalarına doğru. Peki ya okurken hem çok kızıp sonrada vicdanını kaybetmediği için üzüldüğüm Kapalı Çarşının nadide eşraflarından birinin oğlu Cengiz'e ne demeli. Nasılda bencişce sevmiş, gözü kör olmuşta kendisinden başkasını düşünmeden ateşe atıvermişti rakibi olarak gördüğü Yavuzu. Ve birde kitabımızın en sessiz kahramanı var Fatih. Balırköyde nice hastasına şifa olmuş ta acılı bir kalbe tutunuvermiş, kendi büyük ama yüreği küçücük kalmış Fatih. En güzel sana tebessüm ettim ben. Yaralı bir kalbe şifa olabilecek kadar büyük bir kalbin olduğu için. Cevabını alamadı belki yazılı ama eminim Sahra kıyamamıştır o yüce gönle. Yazarımız da kıyamamış o güzel sevgiden sonra böyle bir son yazmaya el vermemiş naif kalbi. Birde Mavi Kıyılar'dan bahsedeyim, Yavuz'un Mavi Sahaf'ının yeni ismi. Artık o bir hat atolyesi, Yavuzun hayaliydi, sahra ile gerçek oldu. Şimdi İstanbul sokakları daha bir anlamlı, daha bir dokunaklı. Evet evet şehirlerin sokaklarındaki o ruhu hissettim ben kitabı okurken. Eminim sizlerde hissedersiniz.
Mavi Kıyılar
Mavi KıyılarEsra Uzun · Otantik Kitap · 202171 okunma
··
185 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.