Kalıplar
"Anlaşılmazı tanrılaştırmak nasıl da işimize gelir!" (Sayfa 47)
Louis Lambert 
Honore de Balzac
~KENDİMCE~
Bir kişi, birey olarak; belirli düşüncelerimiz, görüşlerimiz, davranışlarımız, karakterimiz; yani bir kalıbımız var. Bu doğuştan itibaren çevremizin ve yaşamımızın etkisiyle ve kendi seçeneklerimizle oluşur. Aynı şekilde yakın çevremizin de kendi kalıpları var. Topluluk olarak ailemizin, iş çevremizin, milletimizin, ülkemizin de belirli bir kalıbı var. O kalıba göre anlar, düşünür, davranırız. Mesela; Türk toplumunun, ülkemizin özellikle batılı ülkelerce pek sevilmediğini düşünür, haksızlık yapıldığını konuşuruz. Sporda, bürokraside, ekonomide... Bu bizde bir kalıp oluşturmuştur. 'Dış mihraklar' sözüyle de bunu sürekli pekiştiririz.
Her birey, her toplum belirli kalıplara göre düşündüğüne göre anlayamadığı şeyler karşısına çıkar, çıkmıştır, çıkacaktır. Bu bir insan olur, fikir olur, hareket olur, cisim olur. Nasıl ki ilk insanlar güneşi, ayı, doğayı... tanrıları olarak gördüyse; şimdi de kalıplarının dışına çıkıp da oradan bakamayan kişiler ya da toplumlar anlayamadıklarını tanrılaştırabilir. Bu tanrılaştırma, kendilerine faydası olacağını düşündükleri şey için olur. Aynı zamanda şeytanlaştırma da olabilir. Kendilerine zarar vereceğini, anlayamadıkları şeyin kötü olduğu düşünülürse; bu sefer de şeytanlaştırılabilir.
İkisi de yanlış, ikisi de uç noktadır. Anlaşılmayanı göklere çıkarmak ya da yerin dibine sokmak akla ve mantığa aykırıdır. Neden anlaşılmadığını ya da neden anlamadığımız bulmaya çalışmak gerekli ve doğru olandır. Anlaşılmayanı tanrılaştırmak ya da şeytanlaştırmak içimizde, ilk insan olan atalarımızdan kalma kalıplar olabilir ancak; torunlarımıza aklı ve mantığı, kalıpların dışında düşünebilmeyi bırakmak istiyorsak bu aşamaya geçmeliyiz. Hem bireysel hem de toplumsal olarak.
·
176 views
Yada şu da olabilir, insanlar akıllarını kullanmak yerine inanmayı seçerler diye bir söz var ve genelde düşünmeye başladıkları an, inanç azalır.
Niçin acaba??
Akletmek zor gelir çünkü çoğu insana. Zaten yeterince akletme gücü olmadığı için bir mesele üzerinde az da olsa düşünmek yorar, sıkar. Düşünmeden inanmak daha kolaydır. Direkt bu böyledir denir. Hiçbir sorgulama yapılmadan, kendini yormadan.
2 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.