Gönderi

416 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Kitabın kapağında #elgreco imzalı Cizvit şair “Hortensio Félix Paravicino” portresi olan ve hakkında çok konuşulan Serçe’yi bence etkileyici bir roman yapan ne kurgusu ne de olay örgüsündeki hüner... Hikayenin temeline yerleştirdiği “tanrı inancı”… Russell kolaylıkla birçok kişinin tepkisini çekebilecek oldukça tehlikeli sularda yüzmüş. Karaya salimen ulaşmış mı okuyunca siz karar vereceksiniz. Aralarında 40 sene olan zaman diliminde ve paralel olarak okuduğumuz iki ayrı anlatının başrolünde dilbilimci Cizvit rahip Emilio Sandoz var. Yan karakterler ve hikayeler farklı. İlk zaman dilimi 2019 yılında başlıyor. Porto Riko’daki Arecibo Radyo Teleskopu çalışanlarından biri Alfa Centauri’den alınan bir sinyali fark ediyor ve sinyali incelediğinde bunun bir şarkı olduğuna karar veriyor. Anlamadığımız bir dilde bilmediğimiz enstrümanlar ile çalınan bu şarkı “akıllı bir yaşam formu” ile karşı karşıya olduklarına işarettir. Sekiz kişiden oluşan mürettabat ile sonradan “Rakhat” adı verilecek gezegene doğru yolculuk başlar. Keşif hem Birleşmiş Milletlere hem de Cizvit yöneticilerine -ki bilinen adlarıyla İsa Cemiyeti ya da İsa’nın Askerleri- haber verilir. Kitabın önsözünde: “Birleşmiş Milletlerin yıllar harcayarak aldığı kararı, İsa Cemiyeti sadece 10 günde almıştır,” der. “Ad Majorem dei Gloriam” Cizvitler kuruluşlarından beri tek bir amaca hizmet ederler: “Tanrının şanını yüceltmek …” Kitapta Cizvitler büyük parsayı toplamış olsa da yazar hikayeyi tek bir dine sıkıştırmamış. Karakterler sadece meslekleriyle değil inançlarıyla da çeşitlilikte sınır tanımıyor. Russell okura sormak istediği soruları farklı inanışlara sahip karakterlerin diyaloglarıyla ustaca soruyor. Metinde Yahudi ve Hristiyan tebaasının ibadet biçimlerinin kıyasını da görebilirsiniz, “Tanrı varsa dünyada neden bu kadar kötülük var?” sorusuyla karşılaşabilirsiniz. Çoğu kişinin addettiğinin tersine kitap bence inanç hakkında bir “güzelleme” değil. Biyolojik olarak insana benzeyen iki bilinçli tür üzerinden yaptığı derin insanlık eleştirisi… Russell taşın altına elini koymaktan çekinmemiş. “Kimse kimseden üstün değildir,” anafikri üzerinden giderek kararı okura bırakmış. Yazar kemik biyolojisi ve biyomekanik konusunda uzman bir paleo-antropolog. Akademik kariyeri, oluşturduğu karakterlerin inanılırlığına büyük destek sağlamış da diyebiliriz.
Serçe
Serçe
Serçe
SerçeMary Doria Russell · Metis Yayıncılık · 2003242 okunma
·
370 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.