Gönderi

202 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
Çocukken Kiralık Konak’ı şöyle bir yoklamış, devam edememiş, bırakmıştım. Sonrasında da, belki bu ilk başarısız deneyim sebebiyle, Yakup Kadri’ye tekrar yanaşmadım. Ta ki
Berkant
Berkant
‘un challenge listesinde “Atatürk’ü anlatan bir kitap” maddesi ile Storytel’de “Atatürk” başlıklı bu kitabı eş zamanlı olarak görene kadar. İşaretleri görmekte iyiyimdir. Bu kitap, tek seferde yazılmış bir metin değil. Mustafa Kemal’in zamansız vefatından sonra oturup yazdığı ve kitabın ana iskeletini oluşturan bir kısım var. Bir de 70’lerde yazdığı, farklı farklı yerlerde yayınlanan başkaca bazı eklemeler. Birden çok tarihsel anda biriktirilen bu metinler hemhal edilmiş, tek bir metin gibi bir araya getirilmiş. Ve bu, okuru hiç rahatsız etmiyor. Bu anlamda editörlüğünün çok başarılı olduğunu söyleyebilirim. Kitapta, başlığın da ayan beyan anons ettiği gibi, Yakup Kadri’nin Atatürk’ünü okuyoruz. 38’den günümüze ulaşan metinlere hakim duygular: coşku, ümit ve kıvanç. Ve elbette hayranlık. Yakup Kadri, Mustafa Kemal’i adeta bir huşu içerisinde anlatıyor. Bu duygusal yoğunluğu, özellikle ilgili dönemin bağlamında yürekten anlıyor ve paylaşıyor olmama rağmen, okuma zevkini yer yer bozduğunu itiraf etmem gerekir. Yani benim Atatürk propogandasına, Atatürk’ün ülküsüne inandırılmaya ihtiyacım yoktu, Atatürk’ün hikayelerini dinlemek istiyordum. Böyle hissettiğim anlarda kitaptan çok keyif almadım. Ama bu his, neyse ki tüm kitaba sirayet eden bir his değildi. Bu eserde iki şeyi çok sevdim. İlki, Mustafa Kemal’in halk tarafından tanındığı o ilk vakitleri, paşanın her an kelle koltukta yaşadığı o mücadele günlerini, ve zaman içerisinde bizim bildiğimiz halk kahramanına dönüşme hikayesini Yakup Kadri gibi bir yazardan dinlemek muhteşemdi. İkincisi ise Yakup Kadri’nin 38’deki o coşkulu duygu durumu ile 70’lerdeki hayal kırıklığını karşılaştırmalı olarak gözlemleme şansı idi. 38’de, Atatürk inkılaplarına yönelik beslediği güven ile çok umutlu bir Yakup Kadri okurken, 70’lerdeki yazılarında “Atam izindeyiz nidalarına ne oldu?” diye sorduğunu görüyoruz. Yakup Kadri, 70’lerde bize sitem ediyor. Atatürk’ün inşa ettiği memleketin hakkını veremediğimizi ima ediyor. İnsan merak etmeden duramıyor, rahmetli şimdi yaşasa acaba neler yazardı? Bahsettiğim çekinceleri tekrar hatırlatmakla beraber, Atatürk okumayı seven herkese gönülden öneririm. Sevgiler!
Atatürk
AtatürkYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınevi · 2012561 okunma
··
960 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.