Gönderi

Kişi eski alışkanlıklarını yeni fırsatlara tercih ediyorsa yaşlanıyor demektir. Bence yaşlanmanın zihinsel etkileri, alışkanlıklar ve tercihler arasında bir yere sıkışıp kalmada kendini gösterir. Mesela bunun yansımalarını yaşlanan insanların yeni şeylere yüz çevirmelerinden ya da geleneklerine daha sıkı tutunmalarından görebiliriz. Tabii bu dediğim sadece bir spekülasyondan ibarettir. Yani, sadece kişisel bir gözlemdir. Öte yandan bilim, bugün yaşlılığı telomerlerle açıklar. Her insanın hücresindeki kromozomların başında “telomer” adında DNA iplikleri bulunur ve her hücre bölünmesinde bu telomerler kısalır. Telomerler bittikten sonra hücre bölünmeyi bırakır. Dolayısıyla yıpranan hücrelerinizin yeri doldurulmaz. Bu yüzden vücut gün geçtikçe çöker ve eski işlevini yerine getiremez. Bu olay zamanla yerini ölüme bırakır.Telomerler, tarihte ilk olarak çok hücreli canlıların evrimi ile ortaya çıkmışlardır. Yani tarihteki ilk ihtiyar ceset, bu telomeri keşfeden bir ökaryottu. Bunun dışında konuyu yaşlılıktaki zamanın akışına getirecek olursak Daniel Schacter'ın çalışmalarından söz etmek gerekir. Bugün herkesin bildiği gibi yaşlılıkta zaman daha hızlı geçer. Schacter, bu olayın nedenle- rini şöyle ifade eder: “Mesela on yaşındaki bir insanla elli yaşındaki bir insanın geçirecekleri bir yılı düşünün. On yaşındaki bir insan için yaşayacağı bir yıl yaşadıklarının yani ömrünün onda biridir. Elli yaşındaki bir insan içinse yaşayacağı bir yıl, ömrünün ellide biridir. Dolayısıyla bir şeyin ellide biri o şeyin onda birinden daha küçüktür. Bu yüzden yaşlandıkça zaman çabuk geçer.” Tabii Daniel Schacter’ın bu tespiti de yaşlılığa dair sadece matematiksel bir nüktedir ama doğru bir sonuca işaret etmektedir. Ben son olarak yaşlılığa dair son sözü Alman filozof Schopenhauer'e vermek istiyorum. Schopenhauer, yaşlılığın kişideki etkilerini şununla tanımlamıştı: “Her geçen gün yaşlı insanlar gözünüze daha genç görünüyorsa anlayın ki siz yaşlanıyorsunuz!”
Sayfa 62
··
11.3k views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.