Gönderi

104 syf.
9/10 puan verdi
BEYRUT?
Bugün kısa ve dikkat çekici (en azından bana göre) bir kitabı inceleyeceğiz. Öncelikle belirtmeliyim ki bu kitabın incelemesini yapmak birikim ister. Mesela ben o dönemin ve o ülkenin şartlarını bilmediğim için anlamakta biraz zorluk çektim ancak okuyarak anladım sorunu. Bu incelemeyi ise bu kitabın okunmasını düşündüğüm için yazıyorum, o kadar detaylı bir inceleme olmayacaktır ama en azından neyin ne olduğunu öğreneceğiz (umarım). Kitap şöyle bir girişle dikkat çekiyor: "Ben Beyrut. Adı Beyrut olan bir kent. Günlüklerimi yazıyor ve intihar etmeden Önce size gönderiyorum. Bu, kalkıştığım beşinci intihar." Bunu diyen bir kadın, kitabın anlatımı kendisine Beyrut diyen bir kadının ağzından anlatılıyor. Daha sonra kadın kendi yaşamını anlatıyor; hayatı, çevresinden bahsederken sonu siyasete gelir. Bu sefer artık yaşadığı dönemi ve siyasal olayları anlatır ve eleştirir. Peki Beybut nedir? Beybut, Lübnan'ın başkantidir. Tarihi değeri önemlidir. Tarihte birçok kez işgal edilmiştir. Merak ettim araştırdım ve baktım ki çok geniş bir tarihi var. Ayrıca bu kent tarih, kültür, sanat ve eğitim de önemlidir. Çeşitli bilginler yetişmiştir. Kentin ismi M.Ö kadar gitmektedir. Oldukça ihtişamlıdır. Maalesef ki iç savaş nedeniyle çok kez hasar almıştır. Kent iki defa (yanlış hatırlamıyorsam) inşa ve imar edilmiştir. İlki Romalılar tarafından yapılması, ikincisi yaşanan büyük depremden. Şehir birçok savaşa tanıklık etti. Yazarın yaşadığı dönemde de yine savaş ve ölüm var. Yazar girişte, intihar ettiği ve beşinci intiharı olduğunu söylen bir kadın ağzından ve kadının adı Beyrut'tur demesinde görüldüğü gibi aslında semboldür; şair bir kadının ağzından anlatarak, kadınlanarın yaşadığı durumları anlatır. Kitapta okudukça zaten kadınlar hakkında bu durumuların neler olduğunu göreceksiniz ama ben yinede değineyim.. Bilirsiniz ki kadınlar ezilen olur her zaman ve kadınların içindeki gücü bilmez kimse ancak kadın savaşan olduğu gibi narin, hassas ve duygusaldır. Şair ise bu duruma dikkat çeker. İntihar diyerek aslında kentin yaşadığı acılarına dikkat çeker ve kentin dili olur. Yazar kentin adına ve kadınlar adına konuşmaktadır. Kent Hz. Ömer döneminde fethedilmiş ve müslüman hakimiyeti altına girmiştir. Tabi müslüman olan bir ülkenin dininden de bahsetmezsek olmaz. Yazarımız dini değerlere ve din hakkındaki görüşlerini de belirtir. Dinin siyasete alet edilmesi ve Allah'ın adının ağızlarda sakız olmasına, yaptığı savaşları Allah uğruna yapıldığını (oysa çıkarlar için yapılır) söyleyenlere karşı hayırır: #90419907 Günümüzde maalesef din çıkarlar uğruna kullanılıyor. Allah için yapıyorum denilir ancak öyle değil. Siyasette de bu çok yapılan bir şeydir. Müslüman ülkelerde dinin çıkarlar için kullanılmasıyla artık dine de güvensizlik başlıyor. Günümüzde bu hâlâ sürmektedir. Çeşitli hocalar, hacılar, yöneticiler ve siyasetçiler tarafından din istismar ediliyor. Yazarımızda şiirsel anlatımıyla bu konuları ele almaktadır, bu şiirler anlatımıyla oldukça akıcı ve güzel ilerliyor kitap bu yüzden çabuk bitirirsiniz. Kısacası dönemin sosyal, siyasal ve dini ele almaktadır. Ülkesinin yaşanan haksızlıklara, yanlış düşüncelere tepki vermektedir. Ve bunu inceleme-deneme türüyle kaleme alıyor. Aslında Lübnan'ı anlatırken âdeta Doğuyu ele almaktadır, Doğuyu eleştirmektedir. Bu sorunlar günümüzde hâlâ sürmektedir, bu yüzden okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Okunması gereken bir olarak düşündüğüm için kesinlikle tavsiye ediyorum. NOT: BEYRUT HAKKINDA DETAYLI BİLGİ İÇİN BAKINIZ: islamansiklopedisi.org.tr/beyrut Okuyacaklar için keyifli okumalar :)
Ben Beyrut
Ben BeyrutNizar Kabbani · Hece Yayınları · 2016207 okunma
··
994 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.