Gönderi

280 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 26 hours
MUTLU GECELER! Uzun zaman sonra yeniden Rıfat Ilgaz’a kavuşmanın en derin sevinci ve mutluluğu içindeyim. Yine toplumsal sorunların ele alındığı bir mizah kitabını geride bıraktık. Aslına bakarsak bu türe KARA MİZAH adı verilmiş ama ben televizyon ve sinema dünyasına birçok katkısı olan (Kemal Sunal üstad da bunlardan biridir) Ilgaz’ın kitaplarının bu tarz kötü çağrışımlar yapan bir türde anılmasını hiç istemem. Hemen hızlı bir tahlil yapalım: Roman İstanbul’da geçiyor. Karakterlerden biri var ki rahmetli Ali Şen’in üzerine direkt oturan rollerden biri. Rıfat Ilgaz öyle içime işlemiş, öyle ruhuma dokunmuş ki çok da objektif yorumlar yapacağımı sanmıyorum. Ayrıca Rıfat Ilgaz kitaplarının bir kısmını da olsa yeniden bizlere kazandıran İş Bankası ekibine sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Keşke bütün eserlerini tek bir çatıda toplayabilseler, o kadar güzel olurdu ki... İstanbul’da geçen bu romanda olay 3 apartmanda geçmektedir: Şeref, Namus ve Vicdan. Hacı Suduri Efendi sıkça karşımıza çıkacak, baş karakterdir. 1950 yıllarının anlatıldığı romanda bu kişi daireleri kiralayacağı zamanlarda 3 apartman arasında hangi daireyi kiralık gösterse bir başkasını kiralar. Yetmez, kiracıları dairelerden atmak için türlü oyunlar üretir. Rahmetli Ali Şen karakterleri arasında unutulmazlardan olan HACI karakteri de burada aklıma geliyordu sürekli. Unutmadan, karakterlerin yaşadığı yani olayın asıl geçtiği kısım Namus Apartmanıdır. Yine toplumsal sorunları göz önüne aldığımızda özellikle geçim sıkıntısı ile mücadele eden halk ve aç gözlü kişilerin davranışları arasında gidip geliriz. Yıllardır bitmeyen gecekondu sorunu, çıkarcı insanlar, insanların ZAM GELECEK düşüncesi ile sürekli malları saklayıp stokçuluk yapmaları, hükumet tarafından yapılan yanlışlar ve getirilen yasaklar ince ince eleştirilmiş. Tamamen bir Kemal Sunal, Şener Şen, Ali Şen gibi isimlerin toplandığı, yönetmen koltuğunda Ertem Eğilmez’in oturduğu yapımı canlı canlı seyreder gibi hissettim kitabı okurken. Her zaman olduğu gibi sanat sanat içindir düşüncesi yerine sanat toplum içindir diyerek yola çıkan yazar, çok basit bir anlatım dili kullanmış. Böyle olunca okumak çok zevkli, anlamak da bir o kadar kolay. Ayrıca yazarın bu şekilde ‘YANLIŞ’ yazarak baskıya isim vermesi ve güncel baskılarda da yazarın bu YANLIŞINA büyük saygı duyularak baskı adının değiştirilmemesi mükemmel. Hacı Suduri Efendi için neden böyle yapıldığı, bu karakterin kimilerince işte din kötülemesi gibi düşünüleceğini biliyorum. Onlara Aziz Nesin’in Soy Ad kanunu ile alakalı ne söylediğini araştırmalarını tavsiye etmek isterim. Çok fazla karakter var ama tanıtmak açısından bu Hacı’nın para düşkünü ve cimri biri olduğunu belirtmek gerek. Apartmanın kapıcısı Durmuş Efendi, Züriye ismindeki epey uyanık karısı, annesi sayesinde epey gelişen kapıcının oğlu İsmail. Kitaba renk katan karakterler. Hüsamettin Okuman adlı karakterin sürekli karısından gizli evine sürekli korkarak alkol sokmaya çalışması da derken ciddi ciddi Kapıcılar Kralı senaryosunun nereden alındığını bulur gibi oldum. Ne diyeyim kitaba bayıldım kısaca. Kapıcılar Kralı filmine benzetebilirsiniz bence. Benziyor da bazı karakterler. Hepimize iyi okumalar (seyirler) dilerim..
Apartıman Çocukları
Apartıman ÇocuklarıRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 2009546 okunma
·
206 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.