Bu kitabı lütfen bulup okuyun...
Tolstoy'un İnsan Ne İle Yaşar'ı, Halil Cibran'ın Ermiş'ini okuyup sevdiyseniz bu kitaba bayılacaksınız. 80 sayfalık kısacık bir kitap olsa da uzun süre üzerine düşüneceğim pek çok cümle bıraktı aklımda. Benim için kendi kategorisi içinde kesinlikle 9.5/10 verilebilecek bir kitaptı.
Hintli Kulübesi, hayatın anlamı, mutluluk ve hakikat arayışı üzerine yazılmış bir kitap. Oldukça akıcı ve yalın bir dille kaleme alınan eserde insanlığın mutluluğu için gerçeğin peşine düşen bir grup eğitimli insandan biri olan Doktor, Hindistan'da bu arayışın peşine düşer. Sorularının cevabını bulmak için aklına gelen ilk spiritüel topluluğa giden Doktor sorularının cevabını şatafatlı bir yaşam süren Brahmanların huzurunda bulamayacaktır. Çünkü hakikat onu dönüş yolunda aniden ortaya çıkan fırtına sebebiyle kıyıya çıkmak zorunda kaldığında fark edeceği gözlerden uzak küçük bir kulübede beklemektedir.
Altı çizilecek onlarca alıntı vardı kitapta. Hangisini paylaşsam yetersiz kalacak gibi hissediyorum. Kitap ilk olarak 1940'lı yıllarda yayınlandığı için bulmak biraz zor olabiliyor fakat internet üzerinden kitabi edinmek icin pek çok yol mevcut. Bunlardan ilki Dinlebi adlı sesli kitap uygulamasından bu kitabı dinleyebilirsiniz. Ya da internet üzerinde ikinci el olarak satış yapan sitelerden 5-7 liraya bulabilirsiniz. Halka açık kitap pdf kütüphanesinde de kitap mevcut. Bunun için Hattusa gibi e kitap arşivlerini kullanabilirsiniz.
Bu tür kitaplar okumayı seviyorsanız kesinlikle tavsiye ederim. İşte bu güzel kitaptan sizler için seçtiğim birkaç alıntı :
"Her kitap bir insanın eseridir, oysa tabiat Tanrının hüneridir. "
"Her insan hakikati kendi mutluluğu için aramalı. Yoksa, kendisini yetiştirenlerin peşin hükümlerine ya da menfaatlerine kalırsa, pintinin, açgözlünün, batıl inançlının, kötünün, hattâ yamyamın biri olup çıkar."
"İnsan hakikati zekâsı ile değil, önce kalbiyle aramalı. İnsanların hepsi aynı tarzda duyar, başka başka düşünürler. Çünkü, hakikatin ilkeleri tabiattadır ve insanlar bundan çıkardıkları sonuçları çıkarlarına uydururlar. İşte bunun içindir ki, hakikati temiz bir kalple aramalı. Çünkü, temiz bir kalp anlamadığı şeyi anlamış, inanmadığı şeye inanmış gibi görünmeye kalkmaz. Böyle bir kalp ne kendini, ne sonra başkalarını aldatmaya yeltenir. Onun içindir ki, temiz bir kalp, kendi çıkarlarına kapılan çoğu insanların kalpleri gibi, zayıf olmak şöyle dursun, kuvvetlidir. Ve bu haliyle hakikati aramaya ve muhafaza etmeye elverişlidir. "