Gönderi

315 syf.
10/10 puan verdi
Edebi otoriteler, dünyanın gelmiş geçmiş en zor ve en ciddi kitaplarından biri olarak Nobel Ödülü sahibi William Faulkner"in "Absalom Absalom" adlı bu eserini göstermekteler. Bu tezin en büyük ispatı ise eserin orijinal dilindeki baskısının içeriğinde 1288 (yazı ile bin iki yüz seksen sekiz) kelimeden oluşan bir cümle barındırması. "Absalom Absalom " içerdiği bu cümle sebebiyle literatürlerdeki en uzun cümleler arasında yerini almış bile. Öyle ki 1288 kelimeden oluşan bu cümlesi ile Guinnes Rekorlar Kitabına girmeyi başarmış Faulkner. Bu uzun cümleye ise yine bu rakama yaklaşık sayıda kelimelerden oluşmuş cümleler eşlik ediyor. Bu detayı ise Nobel konuşmasında şöyle açıklıyor : "Hiç kimse kendisinden ibaret değildir. Geçmişinin toplamıdır insan. Geçmiş, her erkeğin ve her kadının, her anın bir parçasıdır. Her erkeğin ve her kadının ailesi, görüp geçirdiği şeyler, her vakit kendisinin başlıca unsurlarıdır. Bir hikayenin kişisi, herhangi bir hareket anında sadece kendisi değildir, onu meydana getiren bütün unsurların bileşimidir. İşte uzun cümle, kişinin bir şey yaptığı anın içine onun geçmişini ve belki de geleceğini koyma çabasıdır." *( İsveç Akademisi'nin araştırma ve anketlerine göre, 119 yıl boyunca yapılmış olan Nobel konuşmaları içerisinde, en başarılı konuşmanın da Faulkner'e ait olduğunu belirtmeden geçmeyeyim.) William Faulkner, okuduğum kitaplarının çoğunda denk geldiğim gibi bu kitabında da yine kutsal kitapları kendine rehber edinmiş. Yahudi İncil'ine göre; Hz. Davud'un üçüncü oğlu, yakışıklılığı ve saçlarının güzelliği ile ünlü Abşalom'dur. Öz kız kardeşi Tamar'a tecavüz eden üvey ağabeyi Amnon'u öldürünce, babası tarafından sürgüne gönderilen Abşalom, bir süre sonra hatırlı kişilerin araya girmesi ile affedilir. Ancak, artık eski Abşalom değildir, hırs, öfke, nefret ve intikam doludur. Tek hedefi babasının yerine tahta oturmaktır. Bu uğurda çok mücadele verir ancak ne yazık ki nihayetinde canından olur Abşalom. Oğlunun kanlara bulanmış güzelim saçlarını, eline dolayarak ağlayan babası Davud'un son nidası ise "Abşalom Abşalom!" olur... Bu kutsal hikayeyi, romanına ne şekilde ve nasıl bir hüner ile yedirdiğini öğrenmeniz için ise kitabı okumanız önemle rica olunur...Lakin ufak bir ipucu vermek gerekirse, Abşalom kelimesini biraz kurcalamakta fayda var, ab; ebu-dan geliyor ve baba anlamında... Salom ise İbranicede barış demek, dolayısıyla Barışın Babası... Yani, kitap ismi, taşıdığı anlam ve yüklendiği metaforlar açısından kitabın konusu ile büyük paralellikler göstermesi yönünde çok isabetli bir seçim olmuş. Thomas Sutpen... Zengin ve saygın bir adam olma arzusuyla doğduğu toprakları terkederek, Missisipi'ye yerleşen zorba ve vicdansız ana karakterimiz. Zorba diyorum çünkü Missisipi'deki mevcut doğal hayatı yok ederek "Sutpen'in Yüzkilometrekaresi" adlı bir çiftlik kuruyor. Yalnız, dişiyle tırnağıyla değil de biraz sömürü yoluyla... Önüne çıkan herkesi ezip, kullanıp atarak ve ve sonrasını hiç düşünmeden, zulmederek. Sutpen’in amacı bir imparatorluk kurmaktı ve zamanla bunu kısmen de olsa başarıyor. Biz de roman boyunca, bu imparatorluğun kuruluş, yükseliş ve çöküş aşamalarına şahit oluyoruz. Yazarın Ses ve Öfke kitabında da yeralan Quentin Compson'ın, Harvard Üniversitesi'ndeki arkadaşı Shreve McCannon ile yaptığı anlatılarla şekilleniyor Sutpen'in yaşadıkları ve yaşattıkları. Quentin ise bunları dedesinden ve Rosa Coldfield’dan öğreniyor. Aynı örgünün, farklı ağızlardan anlatıldığı dokuz bölümden oluşan roman yine bir Faulkner klasiği olarak Güney Amerika'nın sosyal sorunlarını masaya yatırıyor. Tarih ile yüzleşmek her ne kadar meşakkatli bir iş olsa da, kölelik, iç savaşın etkileri, siyahilik, melezlik, ensest ilişkiler, cinayetler, kardeş katli ve sınıf farklılıkları gibi toplumunun tüm çirkin yönlerini hiç gocunmadan okuyucusuna aktaran Faulkner'in, çoksesliliği, oldukça sistematik ve başarılı bir şekilde kullandığı da gözlerden kaçmıyor. Düşsel, duygusal ve mantıksal anlatımı enteresan bir şekilde harmanlayan Faulkner, tek duygusal eserininin bu olduğunu bastıra bastıra ifade etmiş. Dışarıdan bakıldığında her ne kadar sert ve zor bir izlenim verse de gerçekten duygusallığı yoğun bir eser. Faulkner bu eseri yazmaya başladığında erkek kardeşini, kendi kullandığı uçağın yere çakılması sonucu kaybetmiş ve hayatı boyunca hep suçluluk hissederek, vicdan azabı çekmiş. Yazım sürecindeki duygusallığının sebebinin de bu travma olduğunu düşünüyorum. Faulkner; estetik ölçütlerden ödün vermeden bilakis kendi de birtakım ölçütler katarak dünya edebiyatının modernizm ve postmodernizm ayağında gerçekten çığır açmış ve yeri doldurulamayacak bir tahta oturmuştur. Faulkner de yazdıklarının zorluğunu anlamış olacak ki, kitabının son sayfalarına bir kronoloji, bir soyağacı ve bir de kendi hazırladığı bölge haritasını ilave etmiş. Bu detaylar, okuma sürecinde karakterlere ve mekanlara takılan okurlar için bulunmaz nimet. Ünlü edebiyat eleştirmeni Victor Sawdon Pritchett'in de dediği gibi "Abşalom Abşalom!" gerçekten de, ağızda çiğnenip, ara sıra dışarı tükürülme ihtiyacı hissesilen bir tütün yığını gibi azap verici! Ne kadar zorlu ve yorucu olursa olsun, bu azaptan eksik kalmamanız dileğiyle... Buyrun sizler için Faulkner'den minik bir cümle: " Bilemiyorum, tek bildiğim bütün varlığım, körlemesine, son sürat korkunç ve hareketsiz bir şeye koşar gibiydi, beyaz kadın tenimdeki o siyah, engelleyen, çekinmeyen ele duyulan basit bir hayret ve öfkeden çok daha yakın ve ani bir şok darbesine koşar gibi, çünkü tenin tene temasında öyle bir şey vardır kip incelikli dayatmaların dolambaçlı çetrefil kanallarını fesheder, kestirmeden hedefe ulaşır, aşıklar kadar düşmanların da bildiği bir şeydir bu, çünkü insanı hem aşık hem düşman eder, temas, merkezi ben-in şahsi mülkünün surlarıdır; ruh değil, can değil, akışkan ve bağlantısız zihin bu dünya malikanesinin her karanlık koridoruna sokulmaya müsaittir ama tene tenle dokunuldu mu sınıfın, hatta rengin yumurta kabuğu parolası dağılır gider."
William Faulkner
William Faulkner
sen bir efsanesin, başka söze ne hacet!!
Abşalom, Abşalom!
Abşalom, Abşalom!William Faulkner · Yapı Kredi Yayınları · 2016218 okunma
··
2 plus 1
·
10.4k views
Gönül. okurunun profil resmi
Stendal Sendromu gerçekse eğer ben bu eseri her gördüğümde, adını her andığımda o sendromun eşiğine geliyorum:)) Çıtayı öyle yükseltti ki... Emeğine sağlık, her bir sözcük için.🌼
Seda okurunun profil resmi
Ben o eşikten geçmiş bile olabilirim :) Muazzam bir anlatı, muazzam cümleler, muazzam bir zeka... Teşekkür ederim Gönül, beni anladığın için 💜
AkilliBidik okurunun profil resmi
Arkadaşım, Faulkner şüphesiz efsane, ama sen de birbirinden güzel incelemelerinle efsanesin! Bu nasıl keyifli bir anlatımdır böyle!!! Aklına, emeğine, kalemine sağlık, ellerin dert görmesin...
Seda okurunun profil resmi
Teşekkür ederim arkadaşım, sabah dopingimi de aldım ya bugün sırtım yere gelmez garii❤️
mesut bahtiyar okurunun profil resmi
İnsan böyle derinlikli incelemeler okuyunca, hele de sevdiğim bir kitaba ilişkin de olunca, yazdıklarım karalama mertebesine iniyor. Çıtayı yine yükseğe çıkarmışsınız. Elleriniz dert görmesin efenim.
Seda okurunun profil resmi
Ne demek efenim, vazifemiz, beğenmenize sevindim.
Necip G. okurunun profil resmi
Elinize sağlık Seda hanım, keyifle okuduk, Faulkner hakkında yeni şeyler öğrendik. Bu tür kitapları hem okumanın hem de üzerine birşeyler yazmanın ne kadar emek istediğini tahmin edebiliyorum. Zaten Faulkner gibi yazarlar gelip okurun kapısını çalmaz, bir yerlerde elimize geçmez. Ancak okur kendi isterse gidip bu yazarlara ulaşır. Ben kendi adıma henüz bu çabayı gösteremedim:) Ancak siz hakkını fazlasıyla vermişsiniz. Emeğinize sağlık tekrardan… Keyifli okumalar…
Seda okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Necip Bey, eksik olmayın. Tez vakitte Faulkner'in kapısını aşındırmanız temennisi ile, diyeyim o vakit...
Gökhan okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme, paylaştığınız için teşekkürler 👍
Seda okurunun profil resmi
Vakit ayırıp okuduğunuz için bir teşekkür de benden o zaman...
Berna Karakaya okurunun profil resmi
Kitap da yorumun da muhteşem 👏👏👏
Seda okurunun profil resmi
Canımmm Hoca'm, çok teşekkür ederim. Ne güzel sizden bunları duymak...
GökHan okurunun profil resmi
Okuma listemde fazla bekleyen bir kitap oldu, gelecek ay başlayacağım. İnceleme çok başarılı Seda Hocam ☺️
Seda okurunun profil resmi
Sağ olasın Gökhan Hoca'm, şimdiden feyizli okumalar olsun, siz okuyunca illaki yine konuşuruz...
Emel Keleş okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme..Kaleminize sağlık💜
Aras okurunun profil resmi
Bu nasıl inceleme başım döndü👏😆😆😆
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.