Geçen günlerde avustralya açık'ı kazanarak tarihin en çok grand slam kazanan adamı Nadal'ın kitabını bitirmiş bulunmaktayım. Açıkçası tenis hayatımın çok az bir kısmında benle beraber olmuştu izlediğim ve takip ettiğim zaman tam olarak Kitabın geçtiği 2008-2010 yılları civarıydı. Bu yüzden kitaptaki nerdeyse tüm oyuncuları tanıyorum. Yoksa yeni kişileri bilmiyorum. Neyse pek beklentim yoktu kitabı okurken ama Nadal'ın normal biri olmadığını bilerek okudum. Normalde Yokluktan gelen kişileri okumak güzel oluyor lakin Nadal'ın aile MaşaAllah'ı olan bir aile :D Parasal ve ün anlamda buna rağmen aile terbiyesi ve yaşananlar çok hoşuma gitti. Aaile kuzusu Nadal(clark Kent) ve Korta çıkan Nadan(süperman) çok güzel bir kişilik olmuş okuyucu açısından. Açıkçası bir biyografi nasıl olmalı sorusuna çok güzel cevap vermiş. 2008'de federer ile kapıştığı Wimbledon ele alarak sürekli geçmişe gidip geri gelerek çok güzel bir kurguyla iş çıkarmışlar. Kitabın ilk kısımlarını çok sevdim Ama 2008 bittikten sonra kitap bence bitmeliydi. Evet Novak Djokovic severim ama oralar biraz gereksiz kalmış. Onun dışında dediğim gibi tenis benim için çok dar bir kısımda kaldığı için Tenis severler kadar çok büyük puanlar veremedim. ama tenis hayranıysanız ve Nadal seviyorsanız Kesinlikle çok kaliteli bir biyografi kitabı. Piyasadaki özellikle futbolcuların "boş"yazılmak için yazılan biyografilerinden bin kat daha iyi bir iş var ortada :)) Nadal'ın başrolda olması otobiyografi olarak da adlandırılabilir aslında ama arada joh carlin'de baya güzel yazılar eklemiş. Neyse son olarak TEnis denince aklıma gelen ilk videoyu buraya bırakıyorum. (hayır hayır federerin bacak arası vurduğu vuruşlar değil :D ) : youtube.com/watch?v=yuf0t_j...
Benim HikayemRafael Nadal · Martı Yayınları · 202071 okunma
·
188 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.