Gönderi

320 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Sorgulamak hadsizlikse hadsizleşelim ve böyle söyledi papatya.
Herkese merhaba; (aslında itiraf etmeliyim ki size değil kendime sesleniyorum, o halde bana da merhaba böyle buyuruyorum ben- ama yok, hayır hayır buyurduğum falan yok buyurmak haddim değil kendime bile evet kendime bile). Ne yazacağımı bilmiyorum bir sonraki kelimem ne olacak bir fikrim yok neden kitabımı henüz bitirmemişken bu incelemeye giriştim bilmem hiç. Okuyacak mısınız içimden geçenleri buraya asla tam olarak aktaramayışımı, okusanız bile yazdığım şeylerin kim için ne anlamı olacak ya da şöyle denmeli olacak mı gerçekten? Herhangi bir cümlem beyniniz ya da kalbinizin karanlıkta kalmış bir köşesini birkaç saniyeliğine de olsa aydınlatacak mı mesela? Bilemem bunu ben bilemediğim diğer her şey gibi. Sizinle bir bilge gibi konuşamam. İyilik ve kötülük üzerine ya da başka pek çok şey üzerine manidar şeyler söyleyebilir miyim? Bilmiyorum. Söylerim belki ama manası hepimiz için farklı olmaz mı söylediklerimin işitmek istediklerinizi duymaz mısınız sadece? Belki hiç demediklerimi bile duyacaksınız benden ama sadece siz duyacaksınız bir başkası değil. Hepimiz kendi manalarımızı içimizde taşımaz mıyız hem? Tıpkı manasızlığımızı taşıdığımız gibi. İnanır mısınız Descartes gibi düşündüğüme göre varım da diyemiyorum, soruyorum fakat var mıyım acaba gerçekten ya yoksam? Ya olmadıysam hiç. Ve kelimelerim belki kokusu bile olmayan bir silginin tozlarıdır savrulmuş ve dağılmış.. Ne konuşuyor bu kız diyor musunuz ya da ne saçmalıyor? Boşverin tüm bunları, bu kitap ne mi anlatıyor hangi birini anlatabilirim anlatılanların bunu da bilmiyorum açıkçası. Ve evet tüm bu bilgisizliğimin içinde tek bildiğim bilmeyişimin kendisi Sokrates'in dediği gibi. Bu kitabın ne anlattığını diyemem sizlere fakat bana anımsattığı şeyi diyebilirim, sorgulamam gerekenleri hatırlattığını söyleyebilirim. Yeniden anlamaya çalışıyorum sorgulayabilmenin gücünü "anladım" diyemem evet sadece anlamaya çalışıyorum, anladığımı kim iddia edebilir ki hem belki tüm anladığım en başından yanlıştır. Hatalıdır başlangıcım. Hiç anlamadığım, anladığımı sandığımdır belki. Evet sorguluyorum ben ve sorgulamaktan korkmuyorum. Zira aslına bakarsanız ne güzel şey bazen kabul etmemek. Ne hoş şey sorgulamak. Sürüye aykırı olmak ama aykırı olmak için değil. Kendi hür iradeni gösterme cesaretine yalnızca sen sahip olduğun için. Yanlışı görüp susmadığın, gerçeklere kör veya sağır olmadığın için. Tek bir doğruya ya da başkalarının doğrularına inanmamak kendi doğrunu aramak ve kendi gerçeğini bulmak inançların en samimisi budur belki de. Bulduğunuz inançsızlık dahi olsa size ait ya sizden bir parça ya yetmez mi bu onu içten yapmaya? Sorguluyorum ve hatta bu kitabı da, Nietzsche'yi de, onun düşüncelerini de. Sizi de ve en çok kendimi. Ve böyle buyurdu Zerdüşt.. Ben buyurmam demiştim ya haddim değil ama sorgulamanın haddim olduğuna inanıyorum. Hadsizce gelebilir yaptığım bu konuşma. Hadsizlik deyin isterseniz sorgulama isteğime ama bilmenizi isterim ki bunu dediğinizde sizler de benim düşüncelerimi sorgulamış olacaksınız ve çok hoşuma gider bu ve tüm bunlar hadsizlikse gerçekten o halde harika bir teklifim var sizlere hadi hadsizleşelim hep birlikte. Neden kabul edesiniz söylediklerimi olduğu gibi, süzgeçsiz, ne eksik ne fazla tam olarak bu haliyle? Kendinizden bir parça katmadıkça gerçek bir inanç değeri taşır mı benim fikirlerimi olduğu gibi kabulünüz, ait olabilir misiniz siz bu fikirlere gerçek sahibi kadar? Bence hayır zira ben gerçek bir kabulün sorgulamayla başlayacağına inanıyorum. Herkesin kendi inancını içinde taşıdığına. Herkesin bir Zerdüşt'ü olduğuna. Ne üst insan olmayı öğretebilirim ne de Nietzsche'nin Zerdüşt'üyüm. Fakat sorguluyorum ve cevapları ve hakikatleri bulmanın (belki hiç yoklar olsun yine de, sırf aramanın kendisi güzel diye) sorgulamayla mümkün olacağına inanıyorum eğer gerçekten varlarsa. Varoluş özden önce gelirdi Sartre da haklıydı belki ya da değildi kim bilir? Hakikatleri soracak olursanız bana arayışlardan önce olsalar da tüm varlıklarıyla capcanlı karşımızda ancak arayışlardan sonra gelir ve bulunurlar derim. Ve işte böyle söyledi Papatya.
Böyle Buyurdu Zerdüşt
Böyle Buyurdu ZerdüştFriedrich Nietzsche · Panama Yayıncılık · 201138,1bin okunma
·
250 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.