Gönderi

175 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 hours
İyi Akşamlar! Bir şey düşünüyorum. Helal olsun bana falan. Bu düşüncem şu yönde, kitap olsun film olsun bir şeyle ilgilendiğimiz zaman bu bir oyun bile olsa biz hep yüzümüz gülsün isteriz. Huzursuzluk, mutsuzluk gibi negatif duyguları (dur yahu retro biteli daha ne kadar oldu) içimizden atalım, kötü de olsak gülebilelim isteriz ki sadece duygusal değil fiziken de böyle değil mi? Mesela oturun saatlerce ağlayın (sakın ha, sadece örnek), bir yerden sonra gülme başlamıyor mu? Tek deli ben miyim yoksa??? Mesela kitaptan birkaç konu ele alalım. Hani tanıtım kısmında var ya bugünlerde de çok bir şey değişmedi diye. İşsizlik olsun. Dışarda bir şekilde güvenlik olur, taksicilik olur, inşaat işi olur iş bulunur değil mi? Yani bir şekilde bulma şansı var. Gelelim bazı dairelere. Buralara hakkıyla girebileceğine inanan, adam kayırma olmadığına ve her şeyin sistemli ilerlediğine inanan var mı? Ben inanmıyorum. Bu herkesin görevi kötüye kullandığına mı işaret? ASLA. Böyle bir iddiam olamaz zaten. Hatta %90 en dürüst insanlar bile olsa insanların gözüne takılan %10 olur. Haksız mıyım? Bununla ilgilenilmeli çünkü henüz yolun başında ilkokul, lise sıralarındakine bu umutsuzluğu aşılarsak halimiz ne olur? Eyvah! Kadına bakış ve namus olayı. Evvelden daha berbatmış yani düşünsenize bir kadın yalnız başına dışarı gezmeye çıkıyorsa kötü işler yapmaya gidiyordur. Kesin böyledir çünkü bütün mahalle karıları oturup bunu konuşacağız, bütün esnaf ve insanlar sana kötü bakacaklar. Ooooo hele bir de dul bir kadınsan geçmiş olsun. Kesin tek derdin kocadır. Ya bi gidin. Zihniyete bak. E şimdi de var mı bu? Aslında bu yok ama benzeri var. Şöyle giyindin kesin böyle, böyle giyinmiş kesin şöyle. Valla bu konuda bana yobaz bile dense umrumda olmaz ama emin olun bunu herkesin selameti için söylüyorum. Mesela kadın istemediği şekilde giyindiği için adam kadını öldürmüş. Olay bu kadar. Şimdi bu büyük bir olay. Eğer beğenmiyorsan, karşındaki insanda sevmediğin bir özellik varsa uzaklaş kardeşim. En büyük aşkın, en sevdiğin insan, hastalık derecesinde tutkun da olsa uzaklaş. Vallahi benim başıma geldi diyelim, ben hemen uzaklaşırım. Bakıyorum insanlar birbirini öldürüyor, güzelim çocuklar daha hayatını yaşamaya başlamadan öldürülüyor. Uzaklaşın abi, lütfen. Benim de sevdiğim insanlar var. Akşam 9-10 olunca ben neden endişeleneyim? Benim suçum ne. Bilhassa hanımlar, lütfen böylelerini görürseniz uzaklaşın. Lütfen. Kimsenin sevgisi canınızdan kıymetli değil, bir daha sevilmemek gibi düşünceniz de olmasın lütfen. Önce yaşam, önce özgürlük. Ruh hastası manyaklarda ne buluyorsunuz anlamıyorum ama böylelerinden uzağa, lütfen. Tabii ben iki örnek verdim ama bu kahvenin içinde yok yok. Dedikodu dozu epey yüksek. Tabi önemli olan alttaki siyasi mesajları anlamak, toplumun seviyesini görmek, ilerlemek, daima ilerlemek. Özellikle okumayı ve araştırmayı çok seven 2000 sonrası (bilimsel olarak 1996 ve sonrası Z Kuşağı, onların çocukları da ALFA, BETA, GAMA kuşakları olarak devam ederek adlandırılacak ama) doğan kardeşlerimden toplumsal ilerleme adına beklentim çok büyük. Onların çok şey başardığını göreceğiz. Zamanımız var, bekleriz. Hepimize iyi okumalar dilerim..
Geçmişe Mazi
Geçmişe MaziRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 2006506 okunma
··
386 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.