Gönderi
SABAHATTİN ALİ/İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN
Selaaam. Bugün canım Sabahattin Ali eseri ile karşınızdayım. Eserin adı bende içeriği hakkında oldukça merak uyandırmıştı. İçimizdeki Şeytan, arada gün yüzüne çıkan karanlık yanımız mı acaba? Tahminleri bırakıp eser yorumuna geçiyorum.
-"Belki de yeni bir başlangıç yapmanın vaktidir. Yeni bir başlangıç için her şeyi yıkmanın vakti."
-Eserin asıl karakteri Ömer, vapurda görüp hafızasından silemediği Macide'ye aşık olur. Macide, konservatuar eğitimi için Balıkesir'den İstanbul'a gönderilir ve teyzesinde kalır. Ailesinden yana pek de şanslı olmayan Macide, Ömer ile karşılaşınca hayatındaki sessizliğin yerini heyecan ve aşka bırakır. Ancak Ömer'in Macide'ye sunduğu mutluluk çok da uzun sürmez. İçindeki şeytan, aile sorumluluğu almada, para idaresi yapmada ve eşine ilgi göstermede olması gerekeni yaptırmaktan alıkoyar. Macide, tüm sabrını ailesine gösterirken sıra artık Ömer'in değişmesi üzerine göstermeye gelmektedir. Ancak Ömer'in içindeki şeytan Macide'yi hayalkırıklığına uğratmaktadır. Ömer, bu davranışları ile sadece Macide'ye değil en yakını olan insanlara da zarar vermeyi başarmaktadır. Bakalım Ömer içindeki şeytana veda mı edecek, büyütmeye devam mı edecek. O da okurlarımıza merak konusu olsun.
-Sabahattin Ali'nin de dediği gibi "İçimizde şeytan yok... İçimizde aciz var... Tembellik, iradesizlik var..."
Ömer'in hayalperest, keyfine düşkün, iradesiz haline tahammül etmekte zorlandım. Ama gerçeklerden de kaçamadım. Bakıldığında hepimizin içinde zaman zaman bizi uyuşuk bir bedene sokan, başka bir güç tarafından yönetildiğimizi hissetmemize sebep olan bir şeytan yatmıyor mu? Bizi kendimizle buluşturan eser, okunmayı kesinlikle hak ediyor. Çok başarılı ve kaliteli bir eser, kesinlikle öneriyorum. İyi okumalar.
·
166 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.