Gönderi

Ruh'un İzinde Yürümek
"Ruh sayesinde yaşıyorsak, Ruh'un izinde yürüyelim." (Galatyalılar 5:25) Hayatınızı kim yönetiyor? Benliğinizin arzularını ve bu dünyanın baskılarını mı takip ediyorsunuz? Yoksa Ruh tarafından mı yönetiliyorsunuz? İman yoluyla Ruh'la yaşamak ve günahınızı öldürmek aynı madalyonun iki yüzü gibidir. Ama biri diğerine yön verir. Ruh'un gücüne ve yönetimine uygun yaşadıkça, Tanrı size benliğinizin günahlı arzularını öldürecek gücü verecektir. Yeniden doğduğunuz zaman, Kutsal Ruh içinizde konut kurmuş oldu. O size yaşam verir. Böylece Ruh sayesinde yaşarız. (Galatyalılar 5:25) Ruh sayesinde yaşıyorsak, O'nu takip etmeliyiz. Ayetin bize öğrettiği gibi Ruh'un izinde yürümek, sıra halinde yürümeyi resmeder. Bir askerin, çavuşun verdiği emirler doğrultusunda uygun adım ilerlediğini düşünün. Çavuş emirlerini belirli bir tempoya verir ("Marş... marş...marş...marş...marş") ve asker her adımını bu emirlere uygun şekilde atar. Asker, tertip içerisinde kalır ve yapması gereken tek şey çavuşun talimatlarına uymaktır. Ayet, "Ruh'un izinde yürüyelim" diyor. Ruh önderlik eder ve size düşen tek şey O'nun önderliğini takip etmektir. Ama bunu tek başınıza yapmazsınız. Elçi Pavlus güvenli, uzak bir mesafeden sizi seyredip emirler yağdırmıyor. Kendiside aynı tertibe göre yürüyor. Pavlus, "Ruh'un izinde yürüyelim" diyor. Buna kendisini de dahil ediyor. Siz yalnız değilsiniz. Bu sırada yürüyen, aynı savaşı veren ve aynı adımları atan kalabalık bir imanlılar topluluğu var. Ruh'un yönetmesine izin verirsek, söz dinleyerek yürüyebiliriz. Bunun gerçek olduğuna inanıyor musunuz? Yoksa günahlı doğanıza, umudunuzu kaybedecek kadar sık mı teslim oldunuz? Benlik üzerinde istikrarlı bir şekilde zafer kazanmak mümkündür ama bu sadece Ruh'un yönetiminden gelir. "Kutsal Ruh'un yönetiminde yaşayın. O zaman benliğin tutkularını asla yerine getirmezsiniz." (Galatyalılar 5:16) Hayatınızın gündemini hangisi belirliyor? Günahlı benliğiniz mi, yoksa Ruh mu? Dürüst olun. Sabah kalktığınız zaman ne kadar kendinize güveniyorsunuz? Güne kendi oyun planınız, kendi arzularınız, kendi hayalleriniz, kendi hedefleriniz, kendi beklentilerinizin ve kendi tasarılarınız rotasında mı başlıyorsunuz? Yoksa Tanrı'ya dönerek, "Rab, senin yardımına ihtiyacım var", "Kutsal Ruh, gel ve yolu göster", "Bunu kendim yapamam; sadece sen yapabilirsin" diye sesleniyor musunuz? Bu ifadeler en son ne zaman ağzınızdan döküldü? Bu duaları alçakgönüllülükle sunarak Ruh'un hayatınızı yönetmesini diliyor musunuz? Daha fazla beklemeyin. Kendi tasarılarınızı bırakarak Ruh'un hayatınızdaki önderliğini takip edin. Bu sorunu kendi gücünüzle yenemezsiniz; bu yalnızca Kutsal Ruh'un gücüyle yapılabilir. Düşünün: Ruh'un hayatınızı denetimi altına alması için şu anda hangi hedeflerden, hayallerden, umutlardan ve gündeminizde olan şeylerden vazgeçmeniz gerekmektedir? Tanrı'ya dönerek Ruh'un yardımını dilemeksizin başka bir dakikanız daha geçmesin. Şimdi alçakgönüllülükle dua ederek Tanrı'nın hayatınızın gündemini belirlemesini dileyin. Kendinizi Ruh'un yönetimine verin. Aşağıya Tanrı'nın yardımını dileyen bir dua yazın.
Sayfa 19 - Karanlıktan Işığa YayınlarıKitabı okudu
·
72 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.