Gönderi

Deniz mezarlığı
Üstünde güvercinler gezen şu rahat damın Kalbi atar ardında birkaç mezarla çamın Şaşmaz öğle zamanı ateşlerle yaratır Denizi, denizi, hep yeni baştan denizi Tanrıların sükunu çeker gözlerimizi Bir düşünceden sonra, ah o ne mükafattır İnce pırıltıların o ne saf hüneridir Bir seçilmez köpükte nice elmas eritir Nasıl bi sükun sanki peyda olur o demde Ve güneş uçurumun üstüne gelir durur Ebedi bir davanın saf marifeti budur Zaman kıvılcım, hülya bilmek olur âlemde Basit Minerva mabedi tükenmeyen hazine Yığın halinde sükun, göz önünde define Kaşlarını çatan su, bi alev perde altı Kendine nice uyku saklayan göz, ey bana Mukadder olan sükut… Ruhta yükselen bina Fakat bin kiremidi yaldızlı dam, ey çatı. Bir tek ahın içinde belli zaman mabedi Etrafımda denize bakışlarımın bendi Çıkarım o saf yere artık bütün bütüne Ve bütün tanrılara son adağım olarak Asude bir meneviş dağıtır kucak kucak Şahane bir istihkar irtifalar üstüne Nasıl ağızda yemiş zevk olup da erirse O yokluğunu nasıl lezzete çevirirse Varsın şekli mahvolsun, orda içime siner Benliğimin ilerde duman olacak özü Eriyen ruha söyler bir şarkıyla gökyüzü Nasıl değişmededir ulu sahiller… Şiir:
Paul Valery
Paul Valery
Çeviri:
Sabri Esat Siyavuşgil
Sabri Esat Siyavuşgil
Serenad
Serenad
·
132 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.