Gönderi

188 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 12 days
Klasik olmayan klasiklerden birisi… Evet, bu sözlerim yanlış olmaz. Çünkü alıştığımız o klasik eser havasından tamamen farklı. Bu yapıt, Oscar Wilde’ın sanat, resim, sanatsal yücelik ve ölüm kavramlarını ele alan tek romanı olarak ifade edilmektedir. Oscar Wilde'ın 1891 yılında yayınlanan bu eser, Basil Hallward'ın kendi portresine âşık olan Dorian Gray'in hikayesini anlatıyor. Basil’in, “Sanatçı güzel şeyler yaratmalı ama bunlara kendi hayatından hiçbir şey koymamalıdır” diyerek portresini sergilemeyi reddetmesiyle Dorian’ın da estetik kaygısının baş göstermesi müthiş sonu hazırlıyor. Bayılarak okuduğum, edebi doyumu doruklarına kadar hissettiğim harika bir kitaptı. İçerisinde değerli taşlardan resime, resimden müziğe, müzikten dine, dinden parfümlere, parfümlerden tekstile kadar birçok alanda bilgi veren, sanatı hissettiren bir eserdi. Yazdığı her cümle o kadar kıymetliydi ki… Altı çizili birçok cümlelerle dolu dolu bir kitaptı. Kesinlikle bu eşsiz eseri okumanızı tavsiye ederek aşağıya Erkin Kıryaman’a ait olan “Lying on the Floor Was A Dead Man”: Aesthetic Experience and Aesthetic Distance in Oscar Wilde’s the Picture of Dorian Gray” adlı makalesinde okuduğum çok güzel bir ifadeyi bırakıyorum. Bu paragraf tüm kitabın adeta bir özetini sunuyor. “Dorian'ın ölümüyle sahte kimliği ve gençlik umutları kaybolurken, portrenin estetik yüceliği ve güzelliği yeniden kazanılır. Dolayısıyla roman, Dorian'ın ölümünün de estetik mesafeyi paradoksal olarak sorunsallaştıran başka bir estetik deneyim olduğunu ima ederek sanatın ölümsüz olduğu gerçeğinin altını çiziyor gibi görünüyor. Ölümüne neden olan, estetik mesafeyi ihlal etmesi veya bozmasıdır ve bu nedenle resmin estetik kalitesini önceki konumuna getirir.”
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Everest Yayınları · 201873.4k okunma
·
548 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.