Gönderi

224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Hafızamdan atamadığım o sayfa sayısı, zihnimde yankılanan son cümle…
Hani filmlerde bir sahne olur, ana karakter travmatik bir haber alır sesler ve görüntüler flulaşmaya başlar, hafif dengesini kaybedip çakılıp kaldığı yerde istemsiz sallanır, etrafında kıyamet kopar ama yaratılmış hiçbir hissin var olmadığı bir boşlukta kalır birkaç saniye. Sonra gözlerini kırpıştırır ilk gözyaşı damlasıyla kendini kaybedercesine ağlar ya… Heh! Şu sahneyi bir hayal edin. Kitabın malum sayfasının son cümlesini okuduğum an yaşadığım durumu ancak böyle ifade edebilirim. Okurken “Aaa canım bunda ne var birde bizim çocukluğumuzu görselermiş.” diyerek, ilgisiz bir anne babanın elinde büyümeye mahkum olmuş ve zaman içinde birbirlerinden kopmuş üç erkek kardeşin standart aile travmasını okuyup bitireceğinizi düşündüğünüzü biliyorum. Ama maalesef kitapta öyle bir kilit noktası, öyle bir tahmin edilemez an varki neredeyse bitirmek üzere olduğunuz sırada kendinizi dehşet bir durumda buluyorsunuz. Alex Schulman basit, sade, en yalın haliyle verdiği hikayede geçmiş ve geleceği buluşturduğu o ince çizgiyi öyle güzel işlemişki yetişkin hallerinde yaptıkları davranışları edindikleri çocukluk anıları birbirleriyle uyum halinde gidiyor ve okuyucuyu o üç çocuğu daha rahat anlamaya ve sahiplenmeye itiyor. Bu sahiplenmede öyle bir noktadaki bir sis perdesinin arkasından okuduğumuz kitapta kardeşleri tarafından sarsıcı bir olay sonrası yüzüstü bırakılan Benjamin gibi kendimizi “Herkes nerede?” diye sorarken buluyoruz. “Kardeşlerim nerede?” Hayatta Kalanlar bu yıl okuduğum ve beni derinden etkileyen, saatlerce ağlatan, ağladıkça acıtan, benim için kendine özel bir yer açan bir kitap oldu. Eminim okuyan pek çok kişide de bu etkiyi bırakacaktır.
Hayatta Kalanlar
Hayatta KalanlarAlex Schulman · TİMAŞ YAYINLARI · 0719 okunma
··
457 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.