Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

312 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
Şiddeti, bireysel ve toplumsal sorunların biricik çözüm yöntemi gören birey, insanı insan yapan her türlü değerden koptu: Eğitimden, öğrenimden, kültürden, sanattan, beceriden, ekonomiden, siyasetten, sosyal yaşam etkinliklerinden, geçmişten, gelecekten, topraktan, aileden, çevreden, toplumsal gelenek-göreneklerden... Kişilikten, benlikten, maneviyattan ve sahip olunan insani değerlerin hepsinden... • Sivil yaşamdan, renklerinden ve lezzetinden kopan bir kişilik... • Kendisine, ailesine, topluma yabancılaşan bir kişilik... • Yabanileşen, yabancılaştığı her şeye "öteki" diyen bir kişilik... • "Öteki"ye itiraz etmeyi, eleştirmeyi ve karşı çıkmayı görev bilen, hatta yaşam gerekçesi sayan bir kişilik... • Her şeye itiraz eden, her şeye saldıran; karşısma çıkan her sorunun üzerine şiddet yöntemiyle giden, dolayısıyla diyalog yöntemine büsbütün yabancılaşan bir kişilik... • Zaman içinde şiddeti alışkanlık haline getiren, yaşamsallaştıran bir kişilik... • Başlangıçta araç olarak kullanılan şiddeti giderek amaçlaştıran, şiddeti sadece şiddet için uygulamaya başlayan bir kişilik... • Şiddet uygulamaktan zevk alır bir konuma gelen; el, kol, kulak, bacak kafa kesen; cenazelerle oynayan, cenazelere basarak objektiflere poz veren bir kişilik... • İnsan olmanın temel özelliklerini yitirmiş, kanlı geçmişin ağırlığı altında ezilmiş, yeni bir sayfa açma gücü, kararlılığı ve cesareti kalmamış, yaşam-ölüm çizgisinde sürünen bir kişilik... • Silâhaltına alındığı ilk yıllarda; ilkel, cahil, kaba dağ köylüsüne benzeyen; daha sonraki yıllarda da sağa-sola saldıran canavar bir kişilik... • Yaşamayan, eğlenmeyen, soyunu sürdürme çabasına bile girişmeyen, hiçbir özelliğinden yararlanılamayan, önüne gelene zarar veren, hep tüketen, hep yakan-yıkan bir kişilik... • Karanlık, karmaşık ve abartılı dünyasında kalmakta ısrar eden; kâh ağlatan, kâh kedere boğan, kâh umutsuzluğa sürükleyen hastalıklı bir kişilik... • Felsefî bakış açısı kalmamış bir kişilik... • Şunun bunun dümen suyunda çırpman biri olduğu halde kendini filozof sanan bir kişilik... Kendisine ait tek bir sözü olmadığı halde kendini düşünür sanan bir kişilik... • Hiçbir ilkeye sahip olmadığı için her rüzgâra göre yön belirleyen; bazen sürünen, bazen yuvarlanan, her zaman yüz üstü düşen biri olduğu halde kendini lider sanan kişilik... • Bir üstünün her dediğini yapan kul-köle bir kişilik olduğu halde, özgür olduğunu sanan bir kişilik... • Derinlikli, kapsamlı, objektif değerlendirme yapamayan bir kişilik... •Birkaçsloganveklişesözlekendiniavutan;şiddetortamının yüzeyselliği, darlığı ve önyargılarıyla dolu bir kişilik... • Şiddet ortamının karanlığında debelenirken fezada uçtuğunu sanan bir kişilik... • Ancak kuyu dibindeki kurbağanın bakış açısına sahip olabilen, ormanın tümünü göremeyen, dünyanın nereye doğru yuvarlandığını tahmin edecek öngörüye sahip olamayan bir kişilik... • Kendine özgü bakış açısı olmayan; olaylara, olgulara bir üstünün penceresinden bakan, "efendim" dediği kişi ya da güç ne derse onu tartışılmaz doğru kabul eden, kötü bir papağan gibi tekrarlamayı düşünme sanan, başkalarmm sözlerini "fikirlerim" diyerek sahiplenen bir kişilik... • Haysiyetten, özsaygıdan, şereften, erdemden, gururdan, saygıdan, sevgiden, dürüstlükten dem vuran, ama hiçbirisinin gereklerine bağlı kalma dürüstlüğü gösteremeyen bir kişilik... • Hem narsist, hem ölüm sever bir kişilik... Birkaç klişe sözü ve birkaç sloganı teori sanan; bilimsel analizlerle değil, klişe ve demode sloganlarla çepeçevre kuşatılan bir kişilik... • Çok ama boş konuşan, bazen de yalan-yanlış ve dört köşe konuşan, hep büyük ve soyut konuşan; ayrıntıya ve somuta hiç inmeyen ama kullandığı kelime ve cümlelerin anlamını bilmeyen bir kişilik... • Dinlenilip dinlenilmediğini, onay görüp görmediğini önemsemeden konuşan bir kişilik... Hedef belirleyecek düşünce ve iradeye sahip olmadığı halde yığınlara önderlik yapabileceğini sanan bir kişilik... • İdeolojik akımların tek bir tanesini araştırmamış, incele­ memiş ve derinliğine anlamamış; hiçbir ideoloji hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan, hatta kitap okuduğu bile görülmeyen bir kişilik... • Sosyalizmi bilmeden sosyalist, kapitalizmi okumadan kapitalist, dini bilmeden dinci, milliyetçiliği anlamadan milliyetçi kesilen bir kişilik... • İdeologlardan daha fazla kapitalizmi, sosyalizmi, milliyet­ çiliği, faşizmi, liberalizmi bildiğini iddia eden bir kişilik... • Hiç bir konu hakkında yeterli donanıma sahip olmadığı halde, her şeyin uzmanı olduğunu sanan ve öyle geçinen bir kişilik... • Sürekli yanılan ve yanıltan bir kişilik... • Bilgi kırıntısı edinmediği halde fikir sahibi olduğunu sanan bir kişilik... • Bu kişilik; fikren donanımsızdır, tek sermayesi düzenbaz­lığıdır, boşluğunu dalaverelerle doldurarak ayakta durur. İyi niyetleri istismar ederek, insani zaafları sömürerek, zorluklardan fayda sağlamaya çalışarak yaşama tutunmaya çalışır. Ağlarını örer ve en yakın arkadaşının bu ağa takıl­ masını bekler. Tuzağına girene acımasız davranır.
Şiddeti Anlamak
Şiddeti AnlamakAdem Solak · Hegem Vakfı Yayınları · 200915 okunma
·
134 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.