♾️ Biz Ne Yaşıyoruz?
İnsan hayatı gibi toplumların yaşamı da aynı tekrarlardan ibarettir.
Devletin millet adına yönetim ve temsil yetkisini bir kişiye vermek kadar kolay değil o yetkiyi geri alabilmek.
Güç cezbedici olduğu için her insanı yoldan çıkarabilir. Güç sarhoşu olan her insan gücünü o gücü aldığı insanlara karşı kullanmaktan asla çekinmez.
Bu sebeple bir toplum bütün gücünü bir kişiye teslim ederek kendi intihar kararını kendi vermiş olur.
Sonrasında milletin karşılaşacağı her dayatmanın karşılığı olarak millet bana yetki verdi her istediğini millet adına yaptığını beyan ederek kendi istediği gibi hareket etmesinin sebebini de milletin kendisini gösterir.
Bu gücü ve iktidarı sürdürülebilir yapmak adına sonuç veren tek yöntem toplum içinde sürekli bir düşman üretmek ve algı operasyonu gücü medya desteği ile toplumun diğer kısmını düşman ilan edilenlere karşı kışkırtarak kendine olan desteği sürekli konsolide eder.
Tek kişi yönetimlerinin arkasında her zaman başka derin güçler vardır. Bunun tersi söz konusu bile değildir. Çünkü hiçbir insan kendine kötülük geleceğini bile bile bu kadar gücü temsil yetkisini kendi üzerine almak istemez.
Tarihte bunun sayısız kötü örnekleri olduğu halde günümüzde bu tuzağa düşen toplumların olması kimseyi şaşırtmamalıdır. Çünkü her çağ kendi cehalet ve sorunlarını kendi üretir.
İnsanlık hiçbir çağda bir ilerleme içerisinde olmadığı gibi her çağda değişen araç ve yöntemler ile aynı acıları kendi seçim ve kararları ile yaşayan çaresizlik içinde çağdan çağa sürüklenen bir zavallılık içindedir.
Siyaset çaresizlik üretmek, o çaresizliği sömürmek adına toplumları aldatma ve bir yalan organizasyonudur.
Bu süreç zaman zaman devrimler ile kesintiye uğrar sonra toplum bir müddet sonra oyuncular değiştikçe oyun değişir. Kötülük düzeni kurulur. Sonra oyun değişmeden oyuncu değiştirilerek bir sonraki devrime kadar sürer.
Devrimi ahlaklı ve erdemli insanların çoğunlukta olduğu toplumlar yapabilir. Bütün devrimler kötülüğün kaçacak yer arayıp bulamadığı zamanlarda gerçekleşir. Halk yararına olmayan hiçbir değişim devrim değildir.
Ahlaklı ve erdemli insan yetiştirmek istemez hiçbir devrim düşmanı yönetim.
Kendi sonunun geleceğini bildiği için dini siyasete alet ederek korkak, biat ve itaat eden kolay teslim alınabilen bir toplum hazırlar kendi geleceğini garanti etmek isteyen her devrim düşmanı yönetim.
Bu sebeple bir sonraki nesil yerine bir sonraki seçimleri nasıl kazanırım tek icraatı olur.
Buna rağmen uyanmaz biat, itaat ve korkaklığa teslim olmuş bir toplum.
Toplumu uyandırmak isteyenler yargı sopası ile hapse atılarak diğerlerine gözdağı verilir.
Kırılma anını bu direnişin gücü gösterir.
Direnenler genelde örgütsüz olduğu için çok oldukları halde güçsüz gözükürler.
Çünkü hayatta bir tek kötülüğün örgütlü gücü olur.
İyilik kötülük yapacağını bildiği için örgütlü ve maddi güce mesafeli durur.
][ Önder KARAÇAY ][
#önderkaraçay #insan #toplum #hayat #devlet #temsil #yönetim