ahh..Zweigim...keske seni bir muzeye kapatip hep yazdirsalardi.....
28 kasım 1881'de Viyana'da doğdu canim Stefan Zweig imm...Belcika'dayken 1. dunya savasi basladi. Zweig evlendi , unlendi... ardarda cok basarili eserler cikartiyordu. netekim bu durum nazilerin hosuna gitmemisti.nazilerin , Stefan Zweig a olan dusmanligi artiyor, yaktiklari kitaplar arasinda Stefan Zweig kitaplari ilk siralarda yer aliyordu.zamanla bu durum yerini bir tur kovalamacaya birakti ve Stefan Zweig ailesini bile geride birakarak londra'ya kacti. esinden bosandi ve daha sonra huzur arayisina devam etti.Portekiz e yolculuk yaparken yaninda olan Lotte Altman ile 2. evliligini yapti ve beraber yolculuklara devam ettiler.......
Satranç öyküsü'nün finali, yazarın, 1942 yılı başlarındaki ruh halini yansıtır. umutsuzluk içindeki Stefan Zweig en sevdiği yazarlar olan Johann Wolfgang Von Goethe , Homeros ve William Shakespeare de teselli arıyordu.
okumak için bir şeyler ararken, tesedüfen Montaigne in Denemeler ine rast gelir. Montaigne ölüm karşısında özgür olmak istiyordu. Stefan Zweig naziler'den kurtuluş için tek çare olarak ölümü görüyordu.
1942'nin 14 şubat'ta , karı-koca , Rio festivalini izlemeye gider. o gun gazetelerde manset olan haberi gorunce huzurlari yeniden yokolmustur. nazi gucleri suveys kanalina dogru yonelmislerdi ve Libya ya geliyorlardi. esi ile beraber Stefan Zweig festivali izlemeden apar topar Brezilyadaki evlerine donerler...
23 şubat 1942 sabahı, Rua Gonçalves dias 34, petrópolis, Rio de Janeiro adresindeki yatak odasının kapısı, öğleye kadar açılmadı. bu durumdan şüphelenen hizmetçiler polise haber verdiler. yatak odasına giren polisler sırtüstü yatan Stefan Zweig ile elini onun göğsüne koymuş olan sevgilisi Lotte'yi buldular. "veronal" adındaki ilaçtan almışlardı. titizce düzenlenmiş masanın üstünde pulları bile yapıştırılmış olan veda mektupları duruyordu. ayrıca petrópolis valisi'ne hitaben yazılmış "deklarasyon" başlıklı bir mektup vardı:
"kendi isteğimle ve bilinçli olarak hayattan ayrılmadan önce son bir görevi yerine getirmeye kendimi mecbur hissediyorum. bana ve çalışmalarıma böyle iyi ve konuksever şekilde kucak açan harikulade ülke Brezilya'ya içtenlikle teşekkür etmeliyim. her geçen gün bu ülkeyi daha çok sevmeyi öğrendim. benim lisanımın konuşulduğu dünya bana göre mahvolduktan ve manevi yurdum avrupa'nın kendi kendisini yoketmesinden sonra hayatımı yeni baştan kurmayı daha fazla isteyebileceğim bir yer daha yoktu.
ama hayata 60 yaşından sonra yeni baştan başlamak için özel güçlere ihtiyaç var. benim gücüm ise uzun yıllar süren yurtsuzluğum sırasında tükendi. böylece ruhsal çalışması her zaman en büyük sevinci ve bireysel özgürlüğü bu dünyanın en büyük nimeti olan bu hayatı, zamanında ve dimdik sona erdirmek bana daha doğru görünüyor.
bütün dostlarımı selamlarım! umarım uzun gecenin ardından gelecek olan sabah kızıllığını görebilirler! ben, çok sabırsız olan ben, onların önünden gidiyorum." Stefan Zweig ........
Incecik kitaplara dunyalari sigdiran Zweigimm.... Rahel Tanrı’yla Hesaplaşıyor kitapinda "Insanlik barisi bulmadi hala "demistin....bulmadikkk Zweigimmm halaa da bulamaadikkkk.........