Gönderi

Cesaret, sevgi ve sadakat gibi diğer kişi değerleri arasında yer alan bir erdem ya da bir değer değildir. Cesaret tüm diğer erdemlerin ve kişi değerlerinin altında yatan ve onlara gerçeklik kazandıran temeldir. Cesaret olmaksızın sevgimiz salt bağımlılık olarak solar. Cesaret olmaksızın sadakatimiz uyumculuk halini alır. Courage (cesaret) sözcüğü, ''kalp'' anlamına gelen Fransızca sözcük coeur ile aynı kökten gelir. Kalbin kollara, bacaklara ve beyne pompaladığı kan ile tüm diğer organlara kazandırdığı işlev gibi, cesaret de tüm psikolojik erdemler, olanaklı kılar. Cesaretin yokluğunda diğer değerlerden, çürüyen erdem müsveddeleri olarak söz edilebilir. İnsan varlığında oluş (being) ve oluşuşu** (becoming) olanaklı kılmak için cesaret şarttır. Eğer benlik bir gerçekliğe sahip olacaksa, benliğin bir ileri sürülüşü, bir bağlanışı esas olmaktadır. Bu insan varlığıyla doğanın geriye kalan kısmı arasındaki ayrımdır. Meşe palamudunun meşe olması otomatik büyüme iledir; herhangi bir kendini-bağlama şart değildir. Enik de benzeri şekilde iç güdülerine dayanarak kedi olur. Bu gibi yaratıklarda doğa ve varlık özdeştir. Oysa bir kişinin tümüyle insan olabilmesi sadece kendi kararlarına ve kendini bu kararlara bağlayışına dayanır. İnsanlar değer ve onura, günden güne verdikleri karar yığınıyla ulaşırlar. Bu kararlar cesaret gerektirir. Bu da, Paul Tillich'in cesareti niye ontolojik*** olarak nitelediğini anlatır- cesaret varlığımızda esastır. ** Kişinin sadece varlığından bahsedemeyiz, onun oluşunun aynı zamanda bir yönü vardır, ya da kişi bir anlamı tamamlamaya, o anlama ilerlemeye doğru gider, başka bir deyişle bir anlama gelir, varır, ulaşır. Bu yönü, yönlenmeyi tanımlamak için de maksatlılık, niyetlilik anlamına gelen intentionality sözcüğü kullanılıyor. Olmak sözcüğüyle insana birtakım nitelikleri yüklüyoruz, insan yaşamının anlamı deyişiyle bu niteliklerin gelecekteki bir başka oluşa, varlığa gittiğini (bu yeni varlığın da yeni anlamları içerdiğini), niyetlilik ile gidilen konumun yönünü tamamlamış oluyoruz. Sarte insan varoluşunun bir oluşuş olduğunu vurgulayarak, insanın ''olduğu şey olmadığını, olmadığı şey olduğunu'' söyler. *** Ontoloji, ''Varolanın, varlığının yapılarının bir bütün olarak alındığı zaman incelenmesidir. Bu dünya ya da bir insan gerçekliği olsun, varlığın, 'oradalık'ını oluşturan şartlar içinde kendisinin incelenmesidir.''
Sayfa 46 - Metis YayınlarıKitabı okudu
··
49 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.