Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

276 syf.
10/10 puan verdi
Fetö, PKK ve JİTEM İşbirliğiyle Topluma Yanlış Tanıtılan Bir Camia...
Bu kitabın içeriği kısa ve özetle şöyle: Malum 90'lı (28 Şubatta dâhil) yıllarda FETÖ Medyası ve PKK işbirliğiyle Doğu ve Güneydoğu'da potansiyel bir güç haline gelen Hizbullah cemaatini (İran şia güdümlü Lübnan Hizbullahı'yla karıştırmayalım. Bu camia "TC Hizbullahı" olarak bilinen ve sunni olan muhafazakar Kürtler tarafından 1992 yılında islâmi kimliğiyle ön plana çıkan, islâmi davayı sahiplenen ve müntesiblerinin cami çıkışında PKK'lılar tarafından tarafından şehid edilmesiyle PKK'ya karşı mücadele etme gereği duymuş bir camiadır) ve bu camianın müntesibleri 90'lı yıllarda PKK/JİTEM/FETÖ'nün kendilerine engel (sunni akideye sımsıkı sarılan) gördüğü ve bu camiayı bölgede diskalifiye etmek için Hizbullah cemaatine "domuz bağı, Gaffar Okan suikastı" gibi nice kendi işledikleri cinayetleri ve bu cemaate karşı kurdukları komploları FETÖ ve PKK kendi medyalarında ve haberlerde yayınlamak kaydıyla halkın gözünde bu camiayı karalamayı amaç edinmiş ve bunu başarmışlardır.. 6-7 Ekim ve 17 Aralık olaylarında PKK'nin bu camiaya mensub ve 16 yaşında olan Yasin Börü, Ubeydullah Durna ve Aytaç Baran Hocayı katletmelerine karşılık olarak "Fistanlı Selo Demirtaş'ın "FETÖ ve kendi yandaş medyalarında avaz avaz bağırıp bunlar El Kaide ve IŞID'e dindar Kürt gençleri gönderiyorlar ve kimler bunların hedefindeyse (PKK'li kendi il yöneticilerinin canlarından endişe ediyor aslında) bu camia tarafından bellidir bunların tekrar cezaevine atılmaları gerekiyor diye salya sümük bağırdığı o gece bu cemaat, PKK'lilerce kafası taşla ezilerek ve yakılarak katledilen 16 yaşındaki Yasin Börü başta olmak üzere diğer 2 mensubunun katline karşılık o gece PKK'nin önde gelen 4 yönetici ve gençlik kolları yapılanmasında yer alan mensubunu cehenneme postaladı. Anlayacağınız PKK ve FETÖ'nün en büyük korkusu olan bu cemaat PKK'nin ve FETÖ deccalının 90'lı yıllarda kendi fikirlerine zıd olan bu camiayı bölgedeki etkisini ortadan kaldırmak için kendi medyası aracılığıyla karalamada başarılı olmuş ve bir çok üyesinin tek suçu Kur'ân öğretmek olan bu cemaatin mensuplarını sonradan darbe nedeniyle ihraç edilen kendi emniyet (jitem) ve yargı (hakim) eliyle ömür boyu hapse mahkum etmiştir. Komplolarla, darbeyle ihraç olan FETÖ'cü hakimler tarafından cezalandırılan bu cemaatin mensubları hala cezaevindeyken maalesef günümüzde şuan bile FETÖ ve PKK'nin onların üstüne attığı çamur ve komplo suçlarla anılmakla birlikte farklı bir gözle bakılıyor. Oysa Diyarbakır'daki çukur ve özerklik açılımı ile FETÖ deccalının darbe anındaki mücadelesinde PKK'ye ve FETÖ'ye Güneydoğu'da en büyük darbeyi HİZBULLAH cemaatinin vurduğunu dönemin İçişler Bakanı Bekir Bozdağ ve nice siyasetçi (emniyet yetkilisi) bile haberlerde dile getirmiştir. Bölgenin sibobunun "Hizbullahiler yâni Hizbullah Cemaati" olduğunu dile getirmişlerdir. Kısacası 90'lı yıllarda PKK/FETÖ/JİTEM işbirliğiyle işlenen suçlar ve komploların bu camianın suçsuz yere yatan müntesiblerinin üstüne atılmıştır. Bu eserde, işlenen suçların kendileri tarafından değil de FETÖ, PKK ve JİTEM tarafından işlendiklerini delilleriyle ortaya koyan ve bu cemaate mensub avukatlar tarafından kaleme alınmış olan cemaatin mensublarının ifadeleri vardır.. Ön yargıya varmadan okumanızı tavsiye ederim.
Hizbullah Ana Davası Savunmalar
Hizbullah Ana Davası SavunmalarMehmet Varol · Dua Yayıncılık · 201161 okunma
··
554 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.