Ben bir mutfak aşığıyım. Mutfakta saatlerce kalmayı, yemek-tatlı yapmayı, sonrasında da bulaşık yıkamayı çok severim. Kensimle ilgili en büyük pişmanlığım, gastronomi ve mutfak sanatları okuyamamaktır. Bir tutkudur, aşktır benim için mutfak... Hal böyle olunca, teması veya çıkış noktası mutfak olan daha fazla roman görmek istiyorum. Maalesef bu konuda kıt bir ülkeyiz; ancak arada çok güzel gelişmeler de olmuyor değil... Tuğba Atıcı Coşar'ın yazmış olduğu "Tadında Aşk Var", bahsettiğim güzel işlerin ta kendisi! yazarımıza böyle hoş bir roman yazdığı için teşekkür etmekle birlikte üslubunu çok tatlı buldum. Günlük konuşma dilinde, yalın, akıcı ve samimi bir tarzı var. Bu romanı oldukça sürükleyici, bir sonraki sayfada ne olacağını merak ediyorsunuz. Ben bayılarak bir günde okudum. Yazarımız mutfağı hoşgörüyle, kavgayla, profesyonellikle, yemek tutkusuyla, aşkla ve sevişmeyle bu derece sentezleyerek büyük bir alkışı hak ediyor. Balım ve Kenan'ı okurken her duygunun size geçtiğini hissediyorsunuz. "Keşke sonu bu kadar çabuk bağlanmasaydı, iki-üç kitaplık bir seri olsaydı!" düşünceleriyle üzülüyor insan...
Balım yaşadığı tüm zorluklara rağmen kendi ayakları üstünde durabilmiş güçlü bir kızdır. Toksik ilişkisinden kurtularak kendini mutfağına vermiştir. Hayattaki tek hayalini gerçekleştirmiş, kendi restoranını açmış ve kendi mutfağına sahip olmuştur. Yaşadığı apartmanın altında sahini olduğu restoranıyla oldukça sıradan bir hayatı olan Balım için her şey, restorandan Kenan'ın girmesiyle tepetaklak olur. Kenan'ın hayattaki tek amacı, vefat eden kardeşi için yemek yarışmasını kazanmaktır. Bu amacı için, yemeklerini tattıktan sonra en doğru adayın Balım olduğuna karar verir. Ancak işin bir de tatsız bir yanı vardır. Balım'ın toksik eski sevgilisinin adına olan hisseler, bir şekilde Kenan'ın eline geçmiştir. Kenan daha bunu belirtemeden, Balım onu hiç sevmez ve çok egolu bulur. Kenan'ın inatçılığıyla ertesi günler de görüşmeler yaşanır, Balım tarafından yanlış anlamalar gerçekleşir. Başta yarışmaya katılmak istemese de Balım'ın tek hayatı, restoranıdır. Peki bu birbirinden inatçı ve konuşmaktan çok kavga eden iki zıt karakter, aynı mutfağa nasıl girecek ve yarışmaya nasıl hazırlanacaktır? Yemeklerin altı kısılırken, tutkunun mu altı açılacaktır? Bir tutam tuzun yanında kalpleri mi birleşecektir? Ve daha da önemlisi Balım, bir anda gelişen arzularına yenik düşecek midir? Netflix yönetimine duyurulur, bu romandan on bölümlük müthiş bir mini dizi çıkar. Lütfen yapın!
