Gönderi
"Seni o kadar seviyorum ki Jasmine, eğer program sırasında bileğimi kırarsam, ayağa kalkıp her zaman istediğin şeyi alman için senin uğruna performansımı bitiririm."
●●●●●●●
Herkese selaam. Umarım hepiniz iyisinizdir.
Kitabımız, tüm hayatını buz pateni üzerine kuran ve birbirinden ölesiye nefret eden iki kişinin kaderlerinin nasıl birleştiğini anlatıyor.
Ivan Lukov, kariyerinin en güzel yerinde, aldığı ödüllerle bilinen ünlü birisi. Yeni partneri olması için Jasmine' e teklif götürmesiyle işler değişiyor.
Jasmine ise tüm hayatını buz patenine adayan hırslı bir kadın. Ancak partnerinin onu bırakmasıyla yarışlardan uzak kalan Jasmine, tam düzlüğe çıkamadığı sıralarda aldığı teklifle (Üstelik nefret ettiği Ivan'ın teklifiyle.) hayatında yepyeni bir sayfa açılıyor.
Kitaba bayıldımm. Kitapta beni kendine çeken en önemli şey karakterlerdi. Ben özellikle Jasmine karakterine bayıldım. İnanılmaz güçlü bir karakter. Hayallerine bu kadar bağlı, asla pes etmeyen, duygularını yaşamaktan korkmayan ve her düştüğünde daha güçlü kalkan birisi. (Cidden bu bağlılığı, gücü beni etkiledi.) Bu yüzden Jasmine, sevdiğim karakterler arasına girdi bile.
Ayrıca Jasmine ayrı ailesi ayrı güzeldi. Eğlenceli, her daim birbirine destek olan, özel bir aileydi. Onları okumak keyifliydi.
Ve Ivan Lukov... Senin hakkında ne desem az. Gerçekten kötü yanını pek bulamadığım nadir karakterlerden birisi. Bu kadar zarif, düşünceli, işine aşkla bağlı bir karakteri okumak çok nadir oluyor.
Kitapta, Ivan ve Jasmine birbirinden bu kadar nefret ederken bu nefretin adım adım aşka dönüştüğünü görüyoruz. Benim 1 puanı kırma nedenim bu kısım aslında. Keşke biraz daha uzatılsaydı. Aralarındaki çekimi kabullenip aşklarını yaşadıkları kısım keşke daha uzun olsaydı.
Aralarındaki bağ çok güzeldi. Bazen konuşmadan bile birbirlerini anlamaları, zor durumlarında birbirlerine hep destek olmaları, ikisininde buz patenine duydukları derin bağlılık... Çok güzellerdi.
Okumanızı tavsiye ederim.
·
1,199 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.