Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hayırlı Kandiller
Miraç gecesi neler oldu? Peygamberliğin on ikinci yılıydı. O yıl müthiş bir şey oldu. Sevgili Peygamber'ini teselli etmek isteyen Allah Teâlâ, ona gökleri gezdirdi. Miraç denen bu olay şöyle meydana geldi: Bir gece Cebrail, Efendimizin yanına vardı. Cocukluğunda yaptığı gibi göğsünü yardı, kalbini çıkardı. Onu yine zemzemle yıkadı, içini imanla ve bilgiyle doldurup kapattı. Yanında bembeyaz, pırıl pırıl bir at vardı, adı Burak'tı. Ona daha önceki peygamberler de binmişti. Burak, Peygamberimizi görünce biraz hırçınlaştı. Cebrail ona rahat durmasını söyledi: - Şimdiye kadar sana ondan daha üstün bir insan binmedi. Burak yaptığına utandı, başını yere eğdi, sakinleşti. Peygamberimiz sırtına binince şimsek gibi gitti. Kudüs'e varınca Efendimiz Burak'tan indi. Mescid-i Aksâ' ya girdi. Burası büyük bir câmi idi. Peygamber Efendimiz orada peygamberlerle tanıştı. Onlara iki rekât namaz kıldırdı. Cebrail, Peygamberimizin elini tuttu. Onu göğe doğru çıkarmaya başladı. Göğe varınca: - Açınız! diye seslendi. İçeriden biri: - Sen kimsin? - Ben Cebrail'im - Yanında biri var mı? - Muhammed var. - O Resul olarak gönderildi mi? - Evet, gönderildi. Göğün kapısı açıldı. İçeri girdiler. Orada bir adam gördüler. Sağında, solunda karaltılar vardı. Sağına bakınca gülüyor, soluna bakınca ağlıyordu. Cebrail ona selam vermesini söyledi. Efendimiz selam verince: - Hoş geldin güzel peygamber, hoş geldin güzel oğlum! dedi. - Kim bu? die sordu Peygamberimiz. - O senin atan Hz. Âdem. - Sağındaki, solundaki karaltılar ne? - Onlar onun soyundan gelenlerin ruhudur. Sağındakiler cennetlik olan çocukları; onlara bakar sevinir. Solundakiler cehennemlik olan çocukları; onlara da bakar üzülür. Peygamberimizle Cebrail yollarına devam ettiler. Her gökte kendilerini aynı şekilde tanıttılarar ve her gökte bir peygamberle görüşüp konuştular. Altıncı gökte Hz. Musa’ yla, yedinci gökte Hz. İbrahim'le görüştüler. Âdem ile İbrahim ona "Oğlum!", diğerleri "Kardeşim!" diye hitap ettiler. Yedinci gökten sonra Cebrail durdu: - Bundan sonrasına ben de çıkamam, sen yalnız başına gideceksin, dedi. Peygamberimiz orada bir ağaç gördü. Kökü altıncı gökte, dallar yedinci gökteydi. Bütün gökleri ve cenneti gölgeleyen bu ağacın adı sidretü'l müntehaydı. Onun güzelliğini hiçbir dil anlatamazdı. Efendimiz sidretü'l müntehaya hayranlıkla baktı. Allahım! Bu ne harika, bu ne güzel ağaçtı... Orada gördüğü pırıl pırıl renkleri hiçbir zaman unutamadı. Cebrail aleyhisselam geride kaldı, Peygamberimiz yükselmeye devam etti. Bilemediğimiz bir şekilde Allah Teâlâ ile konuştu. Yüce Rabbimiz ona: - Her gün elli vakit namaz kılınmasını emretti. Namazı kılanlar, miraca çıkmış gibi haz duyacaklardı. Peygamberimiz geri dönerken Hz. Musa ile karşılaştı. Musa da Rabbinden böyle emirler almıştı. Merakla sordu: - Rabbin ümmetine ne emretti? - Günde elli vakit namaz kılmayı. - Ümmetin bunu yapamaz! Onlar elli vakit namaz kılamaz! Tekrar Rabbine dön. Bu görevi azaltmasını iste! Peygamberimiz Allah Teâlâ' ya baş vurdu, namazı azaltmasını istedi. O da azalttı. Peygamberimiz Hz. Musa ile birkaç defa karşılaştı. Her defasında Hz. Musa: - Ümmetin bunu da yapamaz, dedi ve namazı azaltması için Allah'a yalvarmasını tavsiye etti. Sonunda günde beş vakit namaz farz oldu. Beş vakit namaz kılana, elli vakit namaz kılmış gibi sevap verilecekti. Ümmetine gösterdiği kolaylıktan dolayı Efendimiz Allah'a şükretti. Cebrail aleyhisselam onu cennete götürdü, orayı gezdirdi. Efendimiz cennete hayran kaldı. Toprağı mis gibi kokuyordu. Orada gördüğü Kevser Irmağını unutamadı. Suyu baldan tatlı, sütten beyazdı. İki yanında inciden yapılmış evler vardı. Irmağın dibindeki çakıllar inci ve yakuttandı. Daha sonra Peygamberimize cehennemi gösterdiler. Cehennem korkunç bir yerdi. Sevgili Peygamberimiz orada pek az kaldı. Sonra da dünyaya döndü.
Gençler İçin Peygamberimizin Hayatı
Gençler İçin Peygamberimizin Hayatı
Mehmet Yaşar Kandemir
Mehmet Yaşar Kandemir
·
281 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.