Sevmek nelere sebep olabilir? Sevgi her şeyi mübah sayar mı? Peki bir sevgiliyi ne kadar bekleyebiliriz? Aşk denilen şeyin ihtimaller silsilesinde hayatınızın en yolunda giden dönemlerini altüst edebilmesini, sonra onu kaybetmeyi, tekrar bulduğunuzda artık size ait olmadığını ve ona rağmen sadece beklemeyi ne kadar mantıklı bulabiliriz? Masumiyet Müzesi kendisi hakkında defalarca yazdıran, konuşturan bir kitap ve böyle olmasının en büyük sebeplerinden biride okuduğumuz şeyleri kitabın dışındada gidip somut olarak görebiliyor oluşumuz bence. Bak! Bunu giymiş, bunu yemiş, sigarasını şöyle tutarmış, aa o meşhur ruju bak şurada, hele inci küpeler… Hal böyle olunca gerçek olmadığına, alt tarafı ince düşünülmüş bir kitap olduğuna inanmak fazlasıyla zor oluyor. Tabii bunda yer yer Orhan Pamuk’un kendisini ve Nişantaşılı Pamuk ailesini görüyor olmak, Orhan’ın Füsun’la ilgili fikirlerini görmek, sonlarda yazar Orhan ve meşhur Kemal’in sohbetlerini okumak soru işaretleri bıraksada kimse yıllardır aslı astarı olan bir şey atmamış ortaya. Bu sebeple istesekte istemesekte ince düşünülmüş bir kitap vasfı ağır basıyor. Beni bu kitapta en çok düşündüren şeylerden biri Kemal’in aşkının peşinden koşarken arkasında bıraktığı ve yaşanılan süreçte sürekli yıprattığı Sibel, bir diğeri ise malum cetvelle başlayan Füsun’a dair her eşya ile kendini avutması oldu. Aşkı okumayı ne kadar sevsemde ortada bariz ve salakça oyalanan aldatılan bir kadın var. Öteki yandan kendi ikilemleri yüzünden elinde tutamadığı aşkı için derbeder hallere düşmesi ve o cetvel, çay bardağı, küllükle başlayıp gazoz şişesine, tek tek sigara izmaritlerine varan bir dünya eşya. Ama hakkını yiyemem kitapta bu kısımlar o kadar uzun uzadıya sürdü ve Kemal’in Füsun’suzluğunu o kadar çok okudukki aşkınada acısınada fazlasıyla ikna olduk. Neyseki yıllarca bir tebessümü için, gözleri bir an denk gelebilsin diye yaptıkları bendeki bu düşünceyi Kemal yaptıklarının diyetini böyle ödediye çevirdi. Nerdeyse her akşam eşi ve ailesiyle aynı masada oturduğun bir kadını hala sevebilmek, onun başkasıyla olduğunu görmek ve yinede beklemek bile fazlasıyla ağır bir sınav sanırım. Bu hikayede oturtamadığım başka bir şeyde Füsun sanırım. Kemal’i gerçekten seviyor muydu yoksa zengin bir akraba rahat ederim diye düşündüğü için mi onunlaydı hala oturtmuş değilim. Eğer seviyorsa yıllarca birbirlerini beklemesi sevmediği başka bir adamla birlikte olması neden? Ailesinin bile hasıraltı şekilde istediği boşanmasıyken önünde pekte engel yoktu. Eğer her şey para içinse zaten Kemal ne olursa olsun onunla olmak istiyorken evliliğini devam ettirmesi mantıksız. Başlarda kendisine yapılanlar yüzünden bu durdurma tavrını kullandığını düşünsemde sonra sırf bir inat için her şeyin bu kadar uzadığını ve zaman zaman karşısındakinin duygularını kullandığını düşündürttü. Fark ettiniz mi o kadar yazdım ama hiç bir kitaptan bahsetiyormuş gibi değilim. Belki bir film belki gerçektende kulaktan kulağa yayılan şehir dedikodusu olabilir ama kurmaca olduğuna bilinçaltım inatla inanmak istemiyor. Acısıyla tatlısıyla uzun bir süre zihnimde yer edeceğine emin olduğum bu kitabı umarım okur, bol bol ağlar ve beğenirsiniz.

Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20223 okunma

·

116 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nida Asude Sağdıç