Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
Ben bu kitabı niye almıştım biliyor musunuz? Penaltıyı çok severim de ondan:) Maç uzatmalara bir gitmeyegörsün, ben başlarım yukarıdaki ile pazarlığa: “Allahım, ne olur penaltılara kalsın. N’olur!” Her karşılaşma iyi karşılaşmadır. Böyle bir kitapla yolumu kesiştiren nedenin ben alnından öperim. Hayatımda okuduğum en deli işlerden biri bu çünkü! Kitabı birkaç cümleyle anlatayım mı?: Bir adam bara gidiyor. Bira sipariş ediyor. Bira gelmiyor. Adam gidiyor. Bu:) O kadar parçalı bir metin ki! Aksak bir ritim gibi. Ritime girince yazarla dans ediyor gibi hissediyor insan. Müthiş bir heyecan basıyor. Ama ritimdeki aksaklık okuru yer yer dışarı da atıyor. O zaman bi gayret tekrar metnin ritmini yakalamak okura düşüyor. Öyle ki, hiç huyum değildir, bir ara sesli okuma ihtiyacı hissettim. Sırf metnin içinde daha uzun süre kalabilmek için. İşe de yaradı:) Hani kaleci, şutu çekecek futbolcunun topu ne yöne göndereceğini tahmin etmeye çalışır ya, ona göre bir tarafa doğru zıplayacaktır zira. Ama asla yüzde yüz tahmin edemez. Belki oyuncu sağ gösterip sol vuracaktır. Yahut sağ gösterip sol vuracağını ima ediyordur da yine sağ vurur. Ya da fazla düşünüyordur bu kaleci, hakikaten de sola gidecektir top belki? Bu endişeyi bildiniz mi? Şimdi bütün gündeliğinizin bu endişeyle harmanlandığını hayal edin. Çıldırırsınız. Bloch da zaten pek iyi değil:) Ben bu deneysel metni hayranlıkla bir gecede okudum. Fakat şimdi bir süre deneysel olmayan bir şeyler okumak istiyorum:) Ha bir de, Handke’nin Srebrenitsa katliamı ile ilgili söylemleri sebebiyle eleştirildiğini ve Nobel ödülü aldığında da komitenin ödülü “bir ırkçıya” vermesinin kınandığını bir not olarak geçelim. Sevgiler!
Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi
Kalecinin Penaltı Anındaki EndişesiPeter Handke · Ayrıntı Yayınları · 2016504 okunma
·
1.050 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.