Gönderi

Vampirlerin gece cengi :)
Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nin VII. cildinde, Kırım ve Kafkasya seyahatlerinin anlatıldığı bölümlerde bahsedilen ve obur adı verilen doğaüstü varlıklar, 17. yüzyıl Osmanlı Avrupası'nın çeşitli bölgelerinde benzerlerine sıkça rastlanılabilen folklorik vampirlerdir. Ne var ki, Seyahatname'deki obur öykülerini dönemin diğer söylencelerinden ayıran özellik, söz konusu inanışın Ortodoks Hıristiyan ya da Sünni Müslümanlarla alakası olmamasıdır. Öykülerin odağında uzak dağ köylerinde yaşayan, çoktanrıcı-mahalli dinlerinden tektanrıcı-kurumsal dinlere geçiş sürecindeki Çerkes kabileler vardır. Nitekim yazar ağaçlara tapınan, ölümden sonra yaşama inanmayan ve Müslüman olduklarını söylemelerine rağmen oruç tutmayan, namaz kılmayan ve bol bol domuz yiyen bazı Çerkes kabilelerinin inançsal aidiyetlerine şüpheyle yaklaşır. Seyahatname'deki folklorik vampirlerin öykülerine geçmeden belirtmek gerekir ki, oburlar hakkındaki üç parçalı bölüm Kafkas-Türk halk kültüründeki vampir-cadı arası varlıklara dair yazılı kaynakların en kapsamlılarından biridir ve Çerkes dağlarında gece savaşları veren kan emici oburlara yönelik inanışın - modern vampirin etimolojik ataları olup olmadıkları kesin olmasa da- kurgusal vampir mitine yakınlık derecesi şaşırtıcıdır. Bunların belli başlı özellikleri özel gecelerde gökyüzü savaşları yapmaları, insan dışı bir soydan gelmeleri ve sonsuz yaşam için insan kanı içmeleridir. Kan emici yaşayan ölüleri yok etmek için yapılması gereken uygulamalarsa aynı coğrafyadaki folklorik vampir kuzenleri gibi, bedenlerine kazık saplamak ve cesetlerini yakmaktır. Evliya Çelebi'nin ifadesiyle, bölgede kan emici oburlar yüzünden veba salgınlarına rastlanmaz ama obur sorunu vebadan daha büyük bir beladır. Anlatı, Evliya Çelebi'nin tanıklık ettiği fazlasıyla kurgusal öğelerle bezeli noktürnal gökyüzü savaşıyla başlar: Karakoncolos gecesinde, Pedsi adlı dağ köyünde, Abhaz ve Çerkes oburlar gökyüzünde cenge tutuşmuşlardır. Seyahatname'nin tartışmalı doğaüstü bölümlerinden biri olan ve sanki inadına Evliya'nın kendi gözleriyle gördüğünü iddia ettiği kanlı vuruşma, bazı çevrelerce eserin birincil kaynak olarak güvenilirliğini tartışmaya açmış, hatta okuyucuları 17. yüzyıl Osmanlı elitinin uyuşturucu madde kullanımları hakkında düşünmeye sevk etmiş Seyahatname bölümlerinden biridir. Zira söz konusu gökyüzü savaşındaki gerçeküstü öğeler havalarda uçuşan kağnılar, filler, ayılar, develer ve domuz cesetlerinin yanında bir yandan semada süzülüp bir yandan da koca dişli vampir ağızlarından ateşler çıkaran oburlardır. Vampir mitiyle ilgili ayrıntılarsa oburların birbirlerinin boğazlarından kanlarını emmeleri ve izleyen halkın yere düşen oburları yok etmek için bedenlerini yakmalarıdır.* *Evliya Çelebi, Seyahatname, c. VII, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2003, s. 279-280
Sayfa 72 - İletişim Yayıncılık, 2018, 1. BaskıKitabı okudu
·
242 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.