Gönderi

88 syf.
9/10 puan verdi
Daha düne kadar çocuktuk, ne çabuk unuttuk?..
-Spoiler İçermez- Evli ve çocuklu bir kadınla bekar ve flörtöz bir baronun tatil için gittikleri otelde yaptıkları kaçamağı anlatacak gibi başlayıp, önlerine çıkan engelin, çocuk Edgar'ın iç dünyasının anlatıldığı Stefan Zweig kitabından merhabalar. Nasılsınız? Edgar, 12 yaşında, hasta ve iletişime muhtaç bir çocuk. Öyle ki, kendisiyle sadece yarım saat sohbet eden biri için, "O benim en sevdiğim insan, annemden ve babamdan bile çok seviyorum onu" diyecek kadar yalnız bırakılmış maalesef. Sevgisiz ve ilgisiz büyüyen bütün çocuklarda olduğu gibi; en ufak ilgiye tav olma, önemsenmeyecek bir sorunda bile hatayı kendinde arama ve kendini suçlama, gereğinden fazla fedakar, verici ve yapıcı olma ve en önemlisi çok çabuk bağlanma gibi sorunlar onda da vücut bulur. Çocukların, hele de Edgar gibi çocukların hayalleri ufak ama hayal kırıklıkları büyük olur. Baronun, annesine yanaşmak için kendisiyle iletişim kurduğunu, amacına ulaşır ulaşmaz ilgi ve alakayı kestiğinde anlar ve hayal kırıklığına uğrar. Sonrasında olayların seyri değişir ve kalbi kırılan bir çocuğun aslında ne kadar acımasız ve tehlikeli olabileceği gözler önüne serilir. Edgar'ı okurken çocukluk yıllarına gidiyor insan. Yetişkin gözüyle bakınca önemsiz ve komik gelen şeylerin bir çocuk için ne derece önemli olduğunu hatırlıyor. Geç saatlere kadar oturmanın yetişkin gibi hissettirdiğini, yetişkinlerle sohbet edebilmenin 'Ben büyüdüm' demek olduğunu, büyüklerin laf arasında söyledikleri şeyleri ve verdikleri sözleri çocukların ne derece önemsediği ve nicesi anlatılıyor kitapta. Kitap vesilesiyle biraz da kendi çocukluk psikolojime değineyim madem. İlaç kullanmak çok havalı gelirdi nedense, hele de arkadaşlarımın dikkatini çekmesi ve "Aa ne içiyorsun?" demeleri :)) Gözlük takmak da azap gibiydi mesela. İlk gözlük taktığımda herkes bana bakıyormuş gibi hissediyordum, dalga geçecekler diye korkuyordum. Geçiyorlardı da zaten, çocuklar acımasız oluyorlar doğrusu. Sonra ilk defa sütyen takmaya karar vermek nasıl zor gelmişti anlatamam. Sanırım artık yetişkin olduğumun kabulü olarak sembolize etmiştim sütyen takmayı. Şimdi bakınca alt tarafı bir ilaç, bir gözlük, bir sütyen diyorum ama o zamanlar diyemiyordum işte. Ama çocukluk dediğimiz de tam olarak bu değil midir zaten?.. Sizin de şimdi saçma gelen çocukluk düşünceleriniz varsa lütfen paylaşın benimle, çok merak ediyorum çünkü. Başka kitaplarda buluşmak üzere, kendinize iyi bakın.
Yakıcı Sır
Yakıcı SırStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202042.3k okunma
··
5.7k views
Yasemin okurunun profil resmi
Ben çocukken herkesin dünyayı kendi göz renginde gördüğünü sanıyordum. Bir tek kahverengi gözlüler normal görüyor diye düşünüyordum. Gözlük kullanmam gerektigini öğrenince ben de çok ağlamıştım. Doktor sadece TV izlerken tak deyince yatışmıştım biraz. Tanıdıklara selam vermemek pahasına hala gözlük takmamaya devam ediyorum.:d
Miss Nobody okurunun profil resmi
Bana gözlük vermekle kalmayıp sağlam gözüme bant yapıştırmamı söylemişti günde 2-3 saat. Tembel gözümü çalıştırmam için. Tam bir eziyetti...
1 next answer
Bu yorum görüntülenemiyor
Radikalizmin Mistik Önderi okurunun profil resmi
Saatin içinde insan var sanardım. Sayıların ve renklerin cinsiyeti olduğunu düşünürdüm. Alanya'yı başka bir ülke sanardım. Uşak'ı karadenizde sanardım. Televizyonun içinde insan var sanardım. Ama bütün bunlar saçma gelmiyor çoğu insan da böyle sanıyordur, sanıyorum. Saçma diyebileceğim bir düşüncem yoktu. Uslu çocukmuşum. Bi de şarkı sözlerini hep ters anlardım. Deyim atasözü mecaz düşünme yeteneğim yoktu.
Takane no Hana ⸙ okurunun profil resmi
Sizin hap durumunuz bende de vardı, tek değilmişim. :D Onun dışında ilgi görmek isterdim bu yüzden hep tek başıma otururdum ama gene de kimse ne olduğunu merak etmezdi ve öyle kalırdım. :) Şu anda içime kapanıksam bunun sorumlusu biraz da ilgisizlik ve dışlanılmışlık galiba. :) İncelemeniz çok güzel bu arada. 🌼
Miss Nobody okurunun profil resmi
Kitabın bi bölümünde bu da vardı. Çocuk ilgi görmek için küsmüştü, konuşmuyordu ama annesiyle anneisnin flörtü fark etmedi bi de :D
3 next answer
NUR okurunun profil resmi
Bir sürü merdiven kullanıp Allah'a ulaşabileceğimi sanıyordum. Ve diğer insanların nasıl böyle bir şeyi düşünmediği için de şaşırıyordum. Ve gökkuşağının dokunabilecegimiz bişey olduğunu düşünüyordum.
Miss Nobody okurunun profil resmi
Bu fikrini herkesle paylaştın mı peki? İnsanları organize etmeliydin bence merdiven konusunda.
4 next answer
SonAy okurunun profil resmi
Ben çok kıskançtım. Çocukluk işte :)
Laín Coubert okurunun profil resmi
Tanrı beynimde taştan ve beyaz iç çamaşırlı bir bebek olarak canlanıyordu. Artık hiç canlanmıyor:) Küçükken karanlıkta başka bir odaya gitmeye korktuğumda annem ellerini düz uzatıp parmaklarını açardı ve ben seni görüyorum korkma derdi ve nedense gerçekten gördüğüne inanırdım.
Miss Nobody okurunun profil resmi
Tövbe tövbe, lan ne garip çocuklarmışsınız.
1 next answer
Miss Nobody okurunun profil resmi
Evet ya, bi de okula gitmeyip devamsızlık yapıyorsun, ertesi gün arkadaşların öğretmenlerin niye gelmediğini soruyorlar ya :D
1 next answer
Bu yorum görüntülenemiyor
Life… okurunun profil resmi
Yoğun kar yağışı Ankara....
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.