Ahmet Ümit'in elimde en çok süründürdüğüm kitabıdır.Romandaki kahramanımız Müştak'ın sürekli olarak kendisiyle tartışıp durması,bu tartışmaların uzayıp tekrar tekrar zuhur etmesi,gece gündüz gördüğü düşler,vs. beni o kadar sıktı ki okurken arada ödünç verip durdum.Ancak Ahmet Ümit'i çok sevdiğimden ve alelade bir yazar olmadığını bildiğimden yarım bırakmayıp illa ki bitireceğim.Bu arada kahramanımız Müştak ve onun sevdiği kadın Nüzhet'in adları bana çok tanıdık geldi.El İdrisî'nin en önemli eseri olan "Nüzhetü'l Müştâk fi İhtırâkı'l Âfâk" adlı eserini getirdi aklıma.Bir coğrafya kitabı olmasına rağmen isminde bulunan o Nüzhetü'l Müştak kısmı okuyunca sanki iki aşığın adlarıymış gibi bir izlenim bırakıyor.Yazar bu ünlü eserin ismine atıfta bulunmuş olabilir mi? Ahmet Ümit bu,neden olmasın.
Neyse,lafın kısası ben sıkılmış olsamda herkesin beklentisi farklı,benim sıkıcı bulduğum şeyler başkalarına zevkli gelebilir elbet.Okuyup keşfedin der,tavsiye ederim.