Vasya ve Arkadiy aynı evi paylaşan iki yakın arkadaş. Ancak yalnızca aynı evi değil aynı hayatı da paylaşıyorlar. Öyle ki yakında evlenecek olan Vasya iken zamanla üç kişinin evliliğine evriliyor. Vasya'nın yetiştirmesi gereken iş iki dostun ortak işi oluyor. Arkadiy Vasya'nın hayatını yalnız idame ettiremeyeceğini ve Vasya'nın ona muhtaç olduğunu düşünüyor. Ancak aslında Vasya'ya muhtaç olan kendisi. Onun eksikliklerini tamamlamaktan, onu yönlendirmekten inanılmaz bir tatmin duyuyor. Ve bu tatmin duygusuna muhtaç çünkü kendine ait bir hayatı yok. Vasya'yı bir çocukmuş edasıyla seviyor, onun eksiklerini ve yanlışlarını düzeltmeyi kendine görev ediniyor. Bu sebeple kendini daha olgun, yerinde kararlar alabilen, mantıklı biri gibi hissediyor ve bu durumdan memnuniyet sağıyor. Vasya'nın hayatını yönlendirmekten o kadar büyük keyif alıyor ki onun evlilik kararı Arkadiy için büyük bir şaşkınlığı beraberinde getiriyor. Kendisinin dahil olamayacağı yeni bir düzene Vasya'yı göndermek istemiyor ve arkadaşının evlenmesine çok sevinmesine rağmen(!) geçinemeyeceklerini, ileride hayal kırıklıkları ile karşılaşacaklarını söylüyor. Arkadaşının bu mutlu haberi karşısında sevinmektense onun coşkusunu söndürecek konular üretiyor. Gelin adayının kendileriyle birlikte yaşama teklifinden sonraysa bu evliliğe çok sıcak bakıyor ve geçinmenin aslında o kadar da zor olmadığını, el birliği ile gelin hanımı mutlu edebileceklerini söylüyor. Bu üç kişilik evlilik onu çok mutlu ediyor. Karşı taraftan bakınca Vasya daha düşük bir sınıftan yükselmiş biri olduğu ve bedensel bir rahatsızlığa sahip oluşu sebebiyle olsa gerek yeni konumunu benimseyememiş biri. Yediğim yemeği, içtiğim suyu hak etmiyorum düşüncesinden sıyrılamıyor. Kazandığı parayı son kuruşuna kadar hak etmesi gerektiğini düşündüğü için insan üstü bir çaba gösteriyor buna rağmen yine de büyük bir minnet duygusuyla parasını alıyor. Arkadiy ile olan ilişkisinde de bu arkadaşlığı, dostluğu hak etmediği düşüncesinde olduğu için ipleri onun eline bırakıyor. Arkadaşının onu sevmesi onda büyük bir minnet duygusu oluşturuyor ve malesef bunu da ödenmesi gereken bir borç olarak görüyor. Uyku saatine varana kadar onun düşüncesini gözetiyor, bütün kararlarını ona danışıyor ve aldığı sevginin karşılığını böyle ödemeye çalışıyor. Şoför koltuğunda oturduğu arabanın direksiyonunu biricik arkadaşına bırakıyor. Bir kadının onu sevmesi ve evlenmek istemesi de bardağı taşıran son damla oluyor. Bu kadar mutlulukla ne yapması gerektiğini şaşıran kahramanımız kendi hazin sonunu malesef böylece hazırlamış oluyor. Kısa süreli mutluluğunun bedelini akıl sağlığı ile ödüyor ve belki kimbilir hala kafasının içinde bir yerlerde içten içe ödenmemiş sayıyor.

Yufka YürekFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 20114,056 okunma

·

84 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Merve