Gönderi

79 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Ne zaman Dostoyevski okusam içimden keşke sonsuza kadar yaşasaydı diye geçiririm. Yazdığı son romanın çıkacağı tarihi dört gözle bekleseydik, kitapçıların önünde yüzlerce kişilik sıralara girseydik, imza günleri düzenleseydi, elimizde kitaplar saatlerce bekleseydik. Ev sahibesini okurken ne kadar heyecanlandığımı anlatmak yerine dikkatimi en çok çeken bölüme değinmek istiyorum. Ordinov'un Katerina'ya yakarışına... Birini tanımak için ne tür sorular sorarsınız bilmiyorum ama Ordinov'un Katerina'yı tanımak için sorduğu sorular beni derinden etkiledi. Ordinov diyor ki; "Evet kimsin sen, tatlı ruhum? Kalbimi nasıl keşfettin? Anlat bana. Ne zaman kardeşim oldun? Her şeyi anlat. Bu zamana kadar neredeydin, oturduğun yerin adını söyle, orada sevdiğin, hoşuna giden, özlediğin neler var, havası sıcak mı, göğü berrak mıydı oranın? Sevdiklerin, seni sevenler, ruhunu ilk uyandıran kimlerdi? Küçükken seni sevip nazlandıran bir annen var mıydı, yoksa hayata benim gibi kimsesiz olarak mı geldin? Söyle her zaman şimdiki gibi miydin? Ne düşler görürdün, geleceğin için neler kuruyordun? Hayallerinden gerçek olanlarla, olmayanları, her şeyi, her şeyi anlat. Genç kız kalbin ilk olarak kimin için sızladı, ne uğruna verdin onu? Ya ben sana onun için, senin için, ne verebilirim söyle. Kalbini nasıl, neyle kazanayım güzel sevgilim, nurum, kardeşim, söyle!..." Bunları okuduktan sonra aklıma Flaubert'in aşk tanımı geldi. Diyor ya. "Merak. Birine karşı, ansızın, bir merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. Onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek tek amacınız haline gelir. Aşka en uzak cümle, senden nefret ediyorum değil, bilmek istemiyorumdur."
Ev Sahibesi
Ev SahibesiFyodor Dostoyevski · Varlık Yayınları · 201610.4k okunma
·
3,779 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.