Gönderi
Simdi efendim nerden başlasam bilemiyorum. 'Çalıkuşu' bir roman değil, bir romandan çok daha fazlası. İncelememe geçmeden önce kısaca bahsedeyim ki okuması oldukça keyifli, inanılmaz derecede akıcı bir kitaptı. Yoğun duygular yaşatan, Reşat Nuri'nin kaleminden dökülen her eser gibi okurken keşke daha önce okusaydım dediğim kitaplardan birisi. Kitapta olaylar Çalıkuşu lakaplı Feride üzerinden ilerliyor. İstanbul'da Fransız Kız Mektebinde eğitim alan bir genç kızken sevdiği adamın kendini aldatmasıyla, ondan kaçmak için Anadolu'ya öğretmen olarak gitmesi kitabı başka bir yere taşımış. Bu romandan çok şey çıkarabiliriz. Son Osmanlı ve ilk Cumhuriyet dönemlerinin tüm eserlerinde görüyoruz ki İstanbul ve Anadolu tamamen birbirinden farklı iki coğrafyaymış. Feride'nin Anadolu'da başına gelenler bize o dönemi, insanlarını ve bürokrasinin nasıl işlediğini anlatıyor. Feride gibi saf bir kız kendi güzelliğinin farkında değil, o kendini ağaçtan ağaca atlayan, hınzır, erkeklerden daha erkek bir kız olarak görüyor. Kendi güzelliğini, güzel ahlakini ve iyi niyetini kendine bile itiraf etmiyor desek yeridir. Genç yasta Anadolu'ya hoca gitmek... O zamanlar genç ve bekar bir kadın hocanın ücra bir Anadolu köyünde ne isi var demi?? Gittiği tüm beldelerde insanlar hep on yargılı yaklaşıyorlar Feride'ye. Bu kadar genç bir kız nasıl olur da bekar olur! Erkeklerin çok beğendiği ve ahalinin dedikodusu altında ezilen bir genç kız. Bürokraside Türkiye'nin hala aşamadığı yağcılık, devlet işlerinde kayırma, liyakatsizlik kitapta göz önüne serilmiş. Zavallı Feride Anadolu'yu sevdiğinden değil, İstanbul'da sevdiği Kamran'ın ihanetinden dolayı kaçıyor. Aşk, İstanbul, Anadolu, bürokrasi, örf ve adetler ve daha fazlası. İnsan unsuru ve yoğun duygular... Hepsini bu muhteşem eserde bulacaksınız. Acımak'tan sonra okuduğum ikinci kitap bu. İkisinde de inanılmaz keyif aldım. Simdi sıradaki Reşat Nuri Güntekin kitabına doğru yol alalım biz...
·
35 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.