Gönderi

326 syf.
·
Not rated
Okuduğum kitapların şekilsel özelliklerine de her zaman dikkat etmişimdir. Bana göre kitabın içeriği kadar olmasa da kapak tasarımı ve genel yapısal özellikleri de önem arz ediyor. Bu sebeple ilk olarak kitabın hem kapak tasarımı ve yapısını, hem de kağıt kalitesini çok beğendim. Elinize aldığınızda size iyi hissettiriyor. Kitabı okumaya başlamadan önce fazla beklentimin olmadığını söylemeliyim. Okumaya başladıktan sonra ise elimde gerçekten çok değerli bir kitap tuttuğumu hissettim. Ülkemizin Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş Hocamız tarafından kaleme alınmış olan bu eser içerisinde birbirinden farklı başlıklara yer veriyor. Başlıklar birbirinden farklı olsa da bir üst başlıkta o kadar güzel toplanıyor ki; okurken farklı bir konuya geçtiğinizi anlamıyorsunuz. Kaynağını İslam dininin değer ve öğretilerinden alan İslam Medeniyeti teması kitapta hemen her konuda insanlığın içinde bulunduğu buhrandan kurtuluşun anahtarı olarak sunuluyor. Ben bu görüşe sonuna kadar katılıyorum. Zira hocamızın da kaleme aldığı gibi İslam medeniyeti İslam dininin toplumsal hayata tezahürü mesabesindedir. İnsanı yeryüzünün Halife’si olarak dünyaya gönderen ve kendisine sorumluluklar yükleyen, ona İslam dinini göndererek hem dünya hem de ahiret için kurtuluş yolunu gösteren yüce Rabbimiz; insanlığın içinde bulunduğu her türlü sıkıntının yalnızca kendisinin emir ve yasaklarına uymak ve ona hakkıyla kulluk etmekle aşılacağını bizlere bildirmiştir. Bu sebeple bugün de insanlığın yapması gereken şeyin yüzünü İslama ve özünü İslamdan alan İslam medeniyetine dönmesi gerektiğini kitaptaki bir çok yazısında defaatle vurgulayan saygıdeğer hocama katılıyorum. Kitapta beni en fazla etkileyen unsurlardan biri elbette Hocamızın hangi konu üzerine yazacak olursa olsun mutlaka o konunun İslami bir bakış açısıyla kapsamını belirlemesi ve ardından konu üzerine yoğunlaşması oldu. Bu da aslında görünürdeki sorunların özüne inilmesi, özünde meselenin ne olduğunun anlaşılması ve gerçek bir çözüm önerisi sunulması açısından kanaatimce çok önemli ve güzel bir yaklaşımdı. Bir diğer husus da konuların tasnifinde titiz bir çalışmanın olmasıydı. Kitaba başladığımızda ilk konudan son konuya kadar neredeyse bütün konular birbiriyle bağlantılı olacak şekilde tasnif edilmişti. Adeta bir zincirin halkaları gibi konular birbirine bağlanmıştı desem abartmış olmam. Bu da elbette deneme türü eserlerde genelde karşılaşılan eserden kopma durumunu kanaatimce ortadan kaldırmıştı. Bu sayede kitabı elime aldığımda saatlerce elimden bırakmadan okuyabildim. Elbette kitabı benim gözümde en değerli kılan şeylerden biri içeriğinde kullanılan dildi. Kitabın dilinde Türkçe çok güzel bir şekilde kullanılmıştı. Okurken kelimelerin uyumları insana adeta keyif veriyordu. Ve eser edebi olmaktan da uzak değildi. Daha çok Türkçe kelimeler kullanılmış dilimize sonradan giren batılı kelimeler kullanılmaktan kaçınılmıştı. Medeniyetimize ve medeniyetimizin köklerine bu denli vurgu yapan böylesine ciddi bir eserde aksinin olması beni hayli üzerdi zaten. Sonuç olarak eseri dil anlamında da çok beğendim. Eseri; meselelere dini bakış, medeniyet bilinci, toplum bilinci, sorumluluk bilinci, çevre bilinci, ahlak bilinci gibi hem dini hem de fikri konulara ilgisi olanların özellikle okumalarını tavsiye ediyorum. Bununla birlikte toplumun hangi kesiminden olursa olsun herkese okumalarını tavsiye ediyorum. Çok güzel ve çok kaliteli bir eser.
Bilişim Çağında İnsan Din ve Diyanet
Bilişim Çağında İnsan Din ve DiyanetAli Erbaş · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 036 okunma
·
70 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.